Dünyanın en kutsal duygusudur annelik. Hamilelik sonrası ise anne için bir süreçtir. Nizamlı diyet ve spora karşın ortaya çıkan beden deformasyonu ve kimi bölgelerde çeşitli izlerin kalması, vakitle anneler için sorun olabilir. Bu ayki yazımda, annelerin kendini daha düzgün hissetmeleri, daha hoş ve fit bir bedene sahip olmaları için hangi estetik operasyonlara başvurabileceklerini anlatacağım.
Anne adayı için fizikî olarak hayli yıpratıcı geçen hamilelik sürecinde beden, bebeğin büyümesini sağlamak için fevkalâde bir efor sarf eder. Eski forma kavuşmak için şuurlu bir diyet ve nizamlı sporun yerini hiçbir şey tutamaz. Bunların kâfi olmadığı durumlarda biz plastik cerrahlar devreye girebiliyoruz.
Hamilelik nedeniyle deformasyon görülen bölgeler
Hamilelik müddetince hormonal ve mekanik değişiklikler, en fazla karın bölgesi, göğüsler, bel, basenler, bacak içleri ve vajinada kendisini gösterir. Yakın vakte kadar, bayanlar bu meselelerini pek fazla lisana getirmiyorlardı ve “anneliğin gereği” olarak kabul ediyorlardı. Halbuki bu değişiklikler bayanlarda depresyona kadar varabilecek meselelere kadar gidip, yalnızca annenin kendisini değil, bebeği ve hatta evlilik kurumunu bile yıpratabiliyor.
Yalnızca hamilelik sırasında değil, doğum sonrasında da hormonal değişim, artan iş yükü, değişen toplumsal hayat, süt verme üzere faktörler de devreye girince, annenin estetik cerrahlardan takviye alması, günümüzde sık olan bir durum. Bu nedenle doğumdan sonra Mommy Makeover (Annelik estetiği) dediğimiz anneyi revize etme, yani gençleştirme operasyonlarına sıklıkla gerçekleştiriyoruz. Bu operasyonlarda ekseriyetle karın germe, göğüs dikleştirme, uyluk germe, liposuction ve vajen yapılarında oluşan deformasyonların düzeltilmesi üzere kombinasyonları tek seansta uygulayabiliyoruz.
Doğum sonrası karın germe
Hamilelikte karın bölgesindeki deri ve deri altı yağ dokularında kıymetli oranda hacim artışının yanı sıra karın kaslarında gevşeme, deri elastikiyetinde azalma kelam konusu olur. Hamilelik sonrasında bu dokuların ölçüsünde değerli ölçüde azalma olsa da karın derisi, deri altı yağ dokusu ve karın bölgesi kasları birçok defa gereğince toparlanamaz. Gebelik mühletince bu bölgedeki derinin yalnızca genişlemediği, hormon düzensizliklerine bağlı olarak da gevşediği bilinmektedir. Genişlemiş olan derinin elastik lifleri birbirinden ayrılır ve çoğunlukla göbek deliği ile mons-pubis bölgesi ortasında olmak üzere beğenilen görünmeyen derin çatlaklar oluştururlar. Böylelikle karın bölgesinde idman ve diyet ile düzelmeyen, yağ birikimi ile birlikte deri sarkıklığı ve kaslarda gevşemeye bağlı şekil bozukluğu oluşur.
Hamilelik sonrası karın germe operasyonları
Doğum yapmış bir karında hem fazla deri hem de cilt altı yağ dokusunda gevşemeler olur, karın duvarına sertlik, gerginlik veren ve iç organların dışarıya bombeleşmesini engelleyen kaslar bebeğin büyümesi için gevşer ve birbirinden ayrılır. Halbuki düz ve gergin bir karna sahip olmanın birinci koşulu sıkı karın adaleleridir. Karın germe ameliyatında da en kıymetli nokta, karın kaslarını yeteri kadar gerginleştirmektir.
Karın germe operasyonu nasıl yapılır?
Karın germe operasyonlarında göbek deliği altındaki sarkan ve çatlamış olan tüm deri ve yağ dokusu çıkarılmakta; orta karın bölgesi ve karın duvarındaki kas dokusu gerginleştirilmektedir. Bu operasyonda, sarkık karın görünümü dramatik bir formda düzelmekte, kişi düz bir karın bölgesi konturuna sahip olmaktadır.
Hamilelik sonrası karın germe ne vakit yapılabilir?
Emzirme periyodunda operasyon yapılması uygun olmadığından en az 1 yıla kadar beklemek yanlışsız olur. Sezaryen operasyonu ile birebir anda karın germe süreci asla yapılamaz ve yapılmamalıdır. Zira olağanda bir armut büyüklüğünde olan rahmin hamilelik sırasında bir basketbol topu kadar büyüklüğe ulaştığını düşünürsek tekrar küçülmesi ve doğum öncesi boyutlarına ulaşması en az 45 gün almaktadır. Rahim ve karın içi öteki organlar olağan boyutlarına gelmeden, hormonal istikrarlar tekrar olağana dönmeden karın germe süreci yapmak uygun değildir.
Doğum sonrası göğüs estetiği
Göğüs yahut Latince ismiyle “mama”, bir insanın böylece de bayanın bedenindeki en kıymetli bölgelerden biridir. Emzirme periyodundan sonra memeler genelde hamilelik öncesine nazaran hacim olarak küçülür. Genişleme ve sonrasında süt bezlerindeki küçülmeye bağlı olarak meme derisinde çatlaklar oluşabilir. Hacim artışı ve sonra göğsün küçülmesine de bağlı göğüste sarkmalarda görülebilir. Bazen de göğüs, emzirme periyodundaki hacmi kadar olmasa bile hamilelik öncesi halinden daha büyük de kalabilir.
Doğum sonrası hastalarımızda bazen büsbütün içi boşalmış ve adeta “sönmüş” göğüslerle karşılaşabiliyoruz. Bu durumda yalnızca göğüs derisini çıkararak toparlama süreci yapmak, istediğimiz sonucu vermez. Bu durumlarda göğse bir hacim kazandırarak dikleşmesi için bir silikon protezden yararlanabiliyoruz. Bazen de göğüs dokusu kâfi olduğundan yalnızca bir küçültme/toparlama operasyonu, kâfi sonuca ulaşmamızı sağlayabiliyor.
Doğum sonrası göğüs estetiği ne vakit yapılabilir?
Bu operasyonlar emzirme devrinin bitiminden en erken 6 ay sonra yapılmalıdır. Göğüs ameliyatının akabinde ikinci defa anne olmaya karar veren bir bayan, şayet ameliyatını uygun bir teknikle yaptırdıysa o vakit annenin ameliyat sonrası yeniden bebeğine süt vermesi mümkündür.
Lakin tüm bu uygulama, operasyonlar hadise özelinde değerlendirilmeli ve uzman tabip tarafından bireye özel tedavi formülü belirlenmelidir. Zira her uygulamada olduğu üzere, yapılan süreçlerin uygulanması ve sonuçları, her kişinin anatomisine, fizyonomisine ve ömür kalitesine nazaran değişiklik gösterebilir.
