Geniz akıntısı, ya da diğer adıyla postnazal sızıntı hemen her bireyi hayatının en az bir noktasında doğrudan etkileyen, yaygın bir belirtidir. Peki, geniz akıntısı neden olur? Geniz akıntısı nasıl önlenir? Belirtileri nelerdir? Tedavisi nasıl olur? Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Elçin Arıtürk anlatıyor…
GENİZ AKINTISI NEDİR?
Her yaş bireyde olduğu gibi bebeklerde de burunda ve boğazda bulunan bezler, burun mukozasını nemlendirmek ve enfeksiyonla savaşmak, ya da yabancı maddeleri filtrelemek için sürekli olarak mukus ya da diğer adıyla sümük üretir.
Bebekler normal şartlar altında vücutlarının ürettiği mukusu farkına bile varmadan, refleks olarak yutar. Ancak bebeğin vücudu çeşitli sebeplerden dolayı fazladan mukus üretmeye başladığında, mukus boğazın arkasında birikir, geniz akıntısı dediğimiz belirti oluşur ve bebekte öksürük, solunum sıkıntısı gibi şikayetlere yol açabilir.
GENİZ AKINTISI NEDEN OLUR?
- Alerjik tepkimeler
- Burun içindeki anatomik engeller (burun kıkırdak eğriliği veya burun eti büyüklüğü)
- Bakteriyel sinüs enfeksiyonları
- Soğuk havalar ve hava koşullarında ani değişiklikler,
- Kimyasallar,
- Parfümler,
- Temizlik ürünleri,
- Ateş veya diğer tahriş edici maddelerden çıkan dumanlar,
- Kuru, nemsiz hava,
- Soğuk algınlığı veya grip ile sonuçlanan viral enfeksiyonlar
Geniz akıntısı, çok sayıda farklı nedenden dolayı ortaya çıkabilir. Bu nedenler arasında en yaygını alerjik tepkimeler ya da diğer adıyla alerjik postnazal akıntıdır. Geniz akıntısının en yaygın ikinci nedeni ise, burun içindeki anatomik engellerdir. Burun kıkırdak eğriliği veya burun eti büyüklüğü gibi sorunlarda veya bebek ve çocuklarda geniz eti büyüklüğü gibi problemlerde, burun deliklerinden geçiş yapılabilecek alan küçülür ve normal seviyede olması gereken mukus drenajı engellenerek geniz akıntısı belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Geniz akıntısının diğer nedenleri arasında; bakteriyel sinüs enfeksiyonları, soğuk havalar ve hava koşullarında ani değişiklikler, kimyasallar, parfümler, temizlik ürünleri, ateş veya diğer tahriş edici maddelerden çıkan dumanlar, kuru, nemsiz hava, soğuk algınlığı veya grip ile sonuçlanan viral enfeksiyonlar sayılabilir.
Bazı vakalarda geniz akıntısına neden olan sorunun kaynağı, aşırı mukus yerine bebeğin boğazının mukusu normal bir şekilde temizleme kabiliyetini yitirmesidir. Çeşitli tıbbi durumlardan kaynaklanan yutma problemleri veya mide reflüsü bebeğin boğazında geniz akıntısı gibi hissedilen sıvıların birikmesine neden olabilir. Bebeklerde reflü, özellikle emzirme sonrası gaz çıkarma işlemi yapılmadan direkt yatar pozisyona getirilmeleri ile oluşabilir ve reflü nedeniyle boğaz mukozasının sekresyon temizleme mekanizması bozulabilir.
BEBEKLERDE GENİZ AKINTISI NASIL ÖNLENİR?
- Alerjiden kaynaklanan geniz akıntısını önlemenin en etkili yolu, duruma yol açan alerjenlere maruziyeti olabildiğince azaltmaktır.
- Bunun için bebeğin uyuduğu ortamın temiz ve tozsuz tutulması gerekmektedir.
- Ev tozu akarlarına karşı korunmak için özel yatak ve yastık kılıfları kullanılmalı ve bunlar sık sık değiştirilmelidir.
- Yaşanılan mekanlardaki ısıtma, havalandırma ve klima sisteminde bulunan hava filtreleri düzenli olarak değiştirilmeli ya da temizlenmelidir.
- Serum fizyolojiklerle düzenli burun temizliği yapılması alerjenleri burundan uzaklaştırmada oldukça etkili bir yöntemdir.
GENİZ AKINTISI BELİRTİLERİ NELERDİR?
- Sürekli boğazın temizlenmesi ihtiyacı veya yutkunma gerekliliği hissi,
- geceleri, özellikle yatarken daha ağır bir hal alan öksürük ve tıkanma nöbetleri,
- boğaz içinde ve çevresinde kaşıntı hissi ve mideye giden aşırı miktarda mukustan kaynaklanan mide bulantısı
- ağız kokusu
- Mukusun boğazı orta kulağa bağlayan östaki borusunu tıkadığı vakalarda ağrılı bir kulak enfeksiyonu görülebilir.
- Bir başka belirti olarak geniz akıntısı nedeniyle sinüs pasajları tıkanırsa bebekte sinüs enfeksiyonu da görülebilir.
GENİZ AKINTISI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Her ne kadar sinir bozucu olsa dahi, birçok vakada geniz akıntısı iyi huyludur ve vücudun kendisini savunma sistemlerinden birisidir. Geniz akıntısı birçok vakada çeşitli yöntemler ile evde tedavi edilebilir olsa da bu yöntemlerin bir kaç gün kullanılmasına rağmen düzelme görülmemesi ya da geniz akıntısının yanında kanlı mukus gibi başka belirti ve semptomların görülmesi halinde, eşlik eden enfeksiyona özel medikal tedavilerin uygulanması için doktor randevusu, özellikle de bir kulak burun boğaz uzmanı randevusu alınması tavsiye edilir.
Sürekli geniz akıntısı ile ilgili sorunlar yaşayan bebekler için serum fizyolojik burun damlaları reçete edebiliriz. Çeşitli sinüs nemlendiricileri ya da sinüs durulama araçları da birikmiş olan fazla mukusu temizleyerek bebeğin rahatlamasını sağlayabiliriz.
Bebeğin normal uyku süresi boyunca başını hafifçe yüksekte tutarak mukusun düzgün hareketi için uygun drenajı sağlayabilir ve geniz akıntısının birikmesini engelleyerek gece öksürük nöbetlerinden bebeği koruyabiliriz.
Gastroözofageal reflü hastalığı ya da yutma güçlüğünün geniz akıntısı hissine neden olduğu düşünülen vakalarda ise çocuk doktorları olası diğer sağlık sorunlarını saptamak için farklı testler uygulayabilir veya duruma uygun farklı ilaçlar reçete edebilir.
GENİZ AKINTISI İÇİN EVDE NE YAPABİLİRİM?
Geniz akıntısı tedavi sürecinde bebeğin susuz kalmamasına dikkat edilmesi, geniz akıntısı sürecinde diğer tedavi yöntemleri kadar önemlidir. Susuz kalmış vücutta üretilen mukus daha yapışkan bir yapıya sahiptir.
Gün içerisinde sağlıklı miktarlarda su içilmesine dikkat etmek aynı zamanda mukusu inceltir ve burun açıklıklarını nemlendirerek rahatsızlığın giderilmesine yardımcı olur. Sıcak ve buharlı bir duş bebeğin solunum sisteminin ısınması ve nemlenmesine yardımcı olarak mukusun akışkanlığını artırabilir.
Tuzlu burun spreyleri, bebeğin burun açıklıklarını nemlendirir ve geniz akıntısı semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir.
Ancak eğer geniz akıntısının belirtileri evde tedavi sürecine rağmen 10 günden daha uzun süre devam ederse, doktora başvurulmalıdır. Bu süreden önce geniz akıntısının yanı sıra ateş, ağır kokulu mukus veya hırıltılı solunum gibi belirti ve semptomlar da görülüyorsa, mutlaka beklemeden bir doktora başvurulmalıdır.