Okullarda her dört öğrenciden biri akran zorbalığına uğruyor. Birçok türü bulunan akran zorbalığının eğer engellenmezse, zorbalığa maruz kalan çocuğun hayatında ömür boyu kalıcı psikolojik yaralar açtığını belirtiyor.
Akran zorbalığı (bullying), çocukların arkadaşları tarafından maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, sözel ya da sosyal şiddettir; okul şiddeti olarak da adlandırılır. Bu tehlikeli okul çağı sorununun her yaş grubundaki çocuklar arasında görülebileceğine dikkat çeken Nuh’un Gemisi Çocuk Terapi ve Aile Danışmanlığı Merkezi’nden Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı & Psikolojik Danışman Rehber Ayşim İncesulu, “Akran zorbalığını tanımlarken dikkat edilmesi gereken şey, yaşanan şiddetin kasıtlı ve devamlı olup olmadığıdır. Zira akran zorbalığında söz konusu olan davranışlar, bir kereye mahsus olmayıp sistematik olarak devam eder ve ‘kurban’ kendini koruyamaz” açıklamasında bulunuyor.
Okullarda her dört öğrenciden birinin akran zorbalığına uğradığının altını çizen Ayşim İncesulu, “Birçok türü bulunan akran zorbalığı eğer engellenmezse, zorbalığa maruz kalan çocuğun hayatında ömür boyu kalıcı psikolojik yaralara yol açabilir” diyor.
Akran zorbalığının türleri neler?
• Fiziksel şiddet: Dürtmek, itmek, tekme atmak, tükürmek, ısırmak, vurmak, kulak çekmek, tokat atmak, çelme takmak, kesici ve delici aletlerle saldırmak, cisim fırlatmak, ateşli silahlarla korkutmak vs.
• Cinsel şiddet: Cinsel çağrışımlı sözler söylemek, giysileri kaldırmak ya da çıkarmaya çalışmak, sarkıntılık yapmak vs.
• Sözel şiddet: Bedensel özelliklerle alay etmek, kaba sözler söylemek, isim takmak, sözlü olarak tehdit etmek vs.
• Sosyal şiddet: Oyunlara almamak, dışlamak, yalnızlığa itmek, görmezden gelmek, öğrenci hakkında dedikodu ve söylenti çıkarmak, iftira atmak, haksız şikayetlerde bulunmak, öğrenciyle konuşmamak ve diğer öğrencilerin de konuşmasını engellemek vs.
Akran zorbalığının nedenleri
Akran zorbalığının “okullardaki öğrenci kalabalığı, öğrencilerin kendi aralarında yaşadıkları yoğun rekabet, düşük özgüven seviyesi ve düşük öz saygı” gibi nedenleri olabiliyor. Bu durumun sonuçları da; düşük benlik algısı, kendine güvenememe, gelişim gerilemesi veya bozukluğu, depresyon, kaygı bozuklukları, akademik başarısızlık, madde bağımlılığı, evden veya okuldan kaçma gibi son derece ciddi…
Çözüm için ne yapmalı?
Tüm bu sonuçları yaşamamak için anne babalar öncelikle sorunu kabul etmeli ve çocuklarının duygularını, sıkıntılarını paylaşmalı. Sonrasında çocuğun öğretmeniyle iş birliği yaparak ve profesyonel destek alarak bu sıkıntı aşılmaya çalışılmalı.