Okulların tatile girmesine sayılı günler kala karne konusunda anne babaları uyaran uzmanlar, tepkilerin ve ödüllerin dengeli olması gerektiğine dikkat çekerek “Karnenin sonucu her ne olursa olsun anne ve babanın aşırı tepki vermemesi ve çocuğunu ‘Senden hiçbir şey olmaz, başarısız birisin’ şeklinde etiketlememesi gerekir. İyi olarak nitelendirilen karnelerin karşılığında da aşırıya kaçmamak, pahalı hediyeler almamak önemlidir.” diye konuştu.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Uzman Psikolog Duygu Barlas, çocuk ve gençler için yazın gelmesi tatilin habercisi olsa da karne faktörünün çoğu kez kaygı ve strese neden olduğunu söyledi.
Aşırı tepkiden kaçının!
Karneye bağlı stres ve kaygının çocukta değil, ailelerde de görüldüğünü vurgulayan Barlas, ailelere şu önerilerde bulundu:
“Anne ve babaların çocuklarının karnelerine bakarken en çok dikkat etmeleri gereken konu çocuklarını aşırı düzeyde eleştirmemek olmalıdır. Başarı odaklı ebeveynlerde sıklıkla gördüğümüz aşırı eleştiri ve aşağılama çocukların ve gençlerin ruh sağlıklarını olumsuz yönde etkilemektedir.
Özellikle “ergenlik” dönemi içerisindeki gençlerin ebeveynleri ile çatışma yaşamalarına ve aile üyelerinin birbirlerinden uzaklaşmasına sebebiyet verebilmektedir. Karnenin sonucu her ne olursa olsun anne ve babanın aşırı tepki vermemesi ve çocuğunu ‘Senden hiçbir şey olmaz, başarısız birisin’ şeklinde etiketlememesi gerekmektedir.
İyi karnede de denge önemli
Sadece yeterince iyi olmayan karneler karşısında aşırıya kaçılmaması değil, anne ve baba tarafından iyi olarak nitelendirilen karnelerin karşılığı olarak da aşırıya kaçmamak, pahalı hediyeler almamak önemlidir. Yüreklendirecek bir cümle, istemiş olduğu ufak bir hediye yahut ailecek gidilecek bir gezinti de bireyin ödüllendirilmesinde yeterli olacaktır.”
Başarıya bağlı sevgi zarar veriyor…
Çocuğun en büyük ihtiyacı olan ve yetişkinlik dönemindeki ilişkilerini dahi etkileyebilen “sevilme” ihtiyacının anne ve babası tarafından doğru şekilde karşılanması gerektiğine de dikkat çeken Duygu Barlas, şunları söyledi:
“Annelerin ve babaların hiç bir koşula bağlı kalmaksızın çocuklarını sevmeleri ve bu sevgiyi aşırı olmayan bir dozda sözel veya davranışsal olarak göstermesi gerekmektedir. Çocuğu başarılı, becerikli veya yetenekli olduğu için değil, sadece onu kendisi olduğu için sevmeniz önemlidir. Sadece uslu ve başarılı olduğu için sevilen bir çocuk başkaları tarafından sevilmenin tek koşulunun başarıya bağlı olduğunu öğrenir. Bu durum ilerleyen yıllarda kişinin kendisini değersiz ve önemsiz hissetmesine ve birçok psikiyatrik hastalığa yol açmaktadır.”
Karneyi çocuğunuzla beraber değerlendirin
“Anne ve babalar sonucu yeterince iyi olmayan karnelere bakarken eleştirmek veya yargılamak yerine çocukları ile beraber nedenleri araştırmalıdır.” diyen Duygu Barlas, şu önerilerde bulundu:
“Çocuğun dikkat eksikliğinin olması, sene içerisinde duygusal sıkıntılar, riskli arkadaş ilişkileri, aile içi sıkıntılar yaşaması yahut psikolojik bir rahatsızlığın olması bu duruma sebebiyet vermiş olabilir. Genellikle iyi ve kapsamlı bir klinik tarama sonucu ortaya çıkartılan dikkat eksikliği faktörü birçok öğrencinin beklenenin altında performans sergilemesine yol açmaktadır. Ebeveynlerin karne sonuçlarına odaklanmak yerine çocuklarını yakından gözlemlemesi ve tüm öğrenim yılı içerisinde çocuğun ve ailenin geçirmiş olduğu süreçleri anlamaya çalışması gerekmektedir. Gerektiği noktada profesyonel yardım alınması da önem arz etmektedir.
Ebeveynlerin çocuklarını yakından gözlemlemeleri onları tanıma ve anlama açısından önem taşımaktadır. Her çocuk özeldir ve kendine özgü gelişmiş becerilere sahip olabilir. Kimi çocuk matematik dersinde gelişmiş becerilere sahip iken kimi çocuk atletizimde gelişmiş becerilere sahip olabilir. Küçük yaşlardan itibaren çocuğun tüm becerileri gözlemlenmeli, desteklenmesi gereken becerilere yönelik ufak müdahaleler yapılmalıdır. Daha iyi gelişmiş beceriler açısından da desteklenmelidir.”