Yazı: Ece Korsan
Hamilelik döneminden itibaren değişen hormonlar ‘annelik’ için sizi hazırlıyor. Ama ‘anaç’ olmak doğuştan gelen bir duygu değil; yani hormonlarınız sizi anaç yapmıyor, sonradan öğreniyorsunuz. Medical Park Hastanesi’nden Klinik Psikolog Nalan Pulat Gölcüklü, her annenin çocuğuyla arasındaki ilişkinin güçlü olması için anaçlık duygusunun aktif bir rol aldığını söylüyor. Doğumdan hemen sonra bu ilişkinin güçlenmesine yardımcı olan en önemli şey tabii ki emzirme… Ama sonra iş size düşüyor.
Doğuştan anaç olunmuyor!
Anaç biri değilseniz sadece biraz zamana ihtiyacınız var. Bu süreç bazı kadınlarda evlilik öncesinde, bazılarında evlilik sonrası ilk yıllarda, bazılarındaysa çok daha ileri yıllarda yoğun olarak gelişiyor. Bu, sizin anne olmaya hazırlıklı olup olmadığınızla ilgili. Anne olmaya hazır olduğunuzda; ilgi ve enerjinizi bebeğe yöneltmeniz ve daha kaliteli bir şekilde sunmanız daha kolay. Annenin içinde olduğu ruhsal durum da bebeğe yönelik duyguları ve davranışları değiştirebiliyor. Kısacası çocuğa bağlılık ve ilginin yoğunluğu anneden anneye değişebiliyor. Bu ruhsal süreci iyi değerlendirmelisiniz. Kendinizi suçlamadan, zamanla bunun çözüleceği bilinci ile kendinizi rahatlatmalısınız. Unutmayın, çocuğunuza diğer annelerin anlattığı türde hislerle bakamamanız sizin çocuğunuzu sevmediğiniz ya da kötü bir anne olduğunuz anlamına kesinlikle gelmiyor.
Annelik duygusu zamanla gelişiyor
Bebeğin yaşama katılması, ailede önemli bir değişim başlatıyor. Bu evrede birçok anne doğum sonrasında şaşkınlık ve bebeğe yönelik duygusal soğukluk hissedebiliyor. Bu da suçluluk duygusuna neden oluyor. Bu durum doğum sonrası çok sık yaşanıyor. Ancak huzursuzluk hissi zamanla azalmıyor ya da her geçen gün artıyorsa bir uzmandan destek alınması gerekiyor.
Duygusal bağ önemli
Yaşamın erken dönemlerindeki güvenli bağlanma, çocukların ruhsal gelişimleri açısından çok önemli. Güvenli bir duygusal temel onlara merak, keşif, kendini yatıştırma, özdenetim duygularını kazandırıyor. Bu duygular da duygusal bağ kurma becerisini geliştiriyor. Dolayısıyla çocuğunuza koşulsuz sevgi sunmanız çok önemli. İstemediğiniz bir davranış yaptığında sevginizi geri çekmek ya da suçlu hissetmesini sağlamak hatalı bir yaklaşım olur. Yanlışları olsa da çocuğunuza koşulsuz kabul sunmanız ve düşüncelerine saygı gösterip dinlemeniz, ruhsal gelişimi için şart.
Elbette yeterlisiiz
Mükemmeliyetçilik duygusu, annelerin yeterli oldukları konuları ve anaçlıklarını fark etmelerine engel olabiliyor. ‘Çocuğumla daha fazla zaman geçirmeliyim, her şeyi eksiksiz yerine getirmeliyim’ gibi düşünceler, yeterlilik ve anaçlığınıza olan inancınıza gölge düşürebiliyor. Bu nedenle, çocuğunuzla olan iletişiminizde olumlu noktalara odaklanın. Böylece stresten uzaklaşır, ufaklığın da stresten etkilenmesini önlersiniz.