Sağlıklı hayatın anahtarı: Anne sütü

Anne sütünün bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirerek onu birçok enfeksiyondan koruduğu ve hastalıklara karşı direncini artırdığına değinen Uzm. Dr. Göçmen; ‘Anne sütü alan bebeklerin ileride alerji ve astım gibi hastalıklara yakalanma riskleri daha azdır ve bu azalma bebek büyüdükçe devam eder. Anne sütü alan bebekler, ciddi sonuçlara yol açabilen bağırsak hastalığı Crohn’a karşı daha dayanıklıdır. İshalle seyreden enfeksiyon hastalıklarına, solunum ve idrar yolu enfeksiyonlarına, bakterilerle oluşan menenjit (beyin zarı iltihabı) hastalığına, ileride ortaya çıkması muhtemel ülseratif kolit hastalığına,  Hemofilus Influenza B bakterisiyle oluşan enfeksiyonlara, Nekrotizan enterokolit hastalığına (Yenidoğan döneminde, özellikle prematüre yenidoğanları etkileyen mide bağırsak kanalı hastalığı) karşı en iyi koruyucu anne sütüdür. Anne sütüyle beslenen bebeklerde Tip 1 Diyabet hastalığının görülme riski biberonla beslenen bebeklere göre daha düşüktür. Göz enfeksiyonlarına karşı daha dayanıklıdırlar. Orta kulak enfeksiyonları daha az görülür. Her ne kadar nedeni ortaya çıkarılmış bir hastalık olmasa da; bebekliklerinde anne sütü alanlarda almayanlara göre MS hastalığının daha az görüldüğü bilinmektedir. Bebeğinizin beyin gelişimini olumlu yönde etkiler’ açıklamasında bulundu.

Anne sütü hem keyifli hem güvenli


Bebeğinizi emzirmeniz sizi mama masrafından kurtararak hem aile hem de ülke bütçesine ciddi bir yük oluşturmasını engeller. Sütünüz hemen kullanıma hazır ve her daim tazedir. Emzirmek biberonla beslemekten daha kolaydır. Başlarda zorlansanız da yeterli bilgi ve zamanla kazanacağız tecrübeyle emzirmenin aslında ne kadar kolay olduğuna şaşırabilirsiniz. Hangi markanın daha besleyici ve bebeğiniz için doğru olduğuna karar verme gibi zor seçimler yapmak zorunda kalmayacaksınız. Hiçbir zaman temiz su bulma endişeniz olmayacak. Çünkü kaynağı beli olmayan sularda kurşun ve alüminyum gibi bebeğinizin sağlığına olumsuz etki edecek maddeler bulunabilir. Bu maddeler kullandığınız suda çok düşük miktarda bulunsalar da mamaya karıştırmadan önce sterilizasyon için suyu kaynatma işlemine tabi tuttuğunuzda konsantre hale gelebilirler.

Demir eksikliğine bağlı kansızlık yaşama riskiniz çok düşüktür. Emziren annelerde doğum sonrası kanama miktarı daha az ve emzirmeye devam ettikleri sürece adet görme olasılıkları daha düşük olduğundan, doğumda kaybettikleri demir depolarını daha kısa zamanda tekrar oluşabilir. Meme kanserine yakalanma riskiniz daha düşüktür. Şeker hastası bir anneyseniz emzirdiğiniz sürece günlük insülin ihtiyacınız daha düşük olur. Emziriyorsanız Endometriosis hastalığının ilerleme hızı daha düşüktür. Emzirmek, ileride yumurtalık ve endometrium (rahim içi tabakası) kanserine yakalanma riskinizi azaltır. Gelecekte yaşayacağınız kemik erimesinden sizi korur.

Başa dön tuşu