Yazı: Mürsel Çavuş/Bebeğimle Elele
Hepimiz gülmekten keyif alırız. Hele içten kahkahalarla güldüğümüzde mutluluktan parlarız adeta. Uzmanlar kahkahayı gerçek bir ilaç olarak tanımlıyor. Sadece 10-15 dakika boyunca sürekli kahkaha atmak vücudumuza inanılmaz katkı sağlıyor. Amerika’da Beckman, Regier&Young araştırması kapsamında 14 gün boyunca deneklerin her gün 15 dakika kahkaha atması istenmiş ve kişisel verimlilikleri test edilmiş. Seans döneminden bir hafta önce, bir hafta sonra, 60 ve 90 gün sonra verimlilik testleri yapılmış. Testler sonucunda kişisel verimliliğin yüzde 100 oranında arttığı gözlenmiş.
Aralık 2006’da Hindistan Bangalore araştırması ise 200 bilgi işlem profesyoneline uygulanmış. Grubun yarısına 18 gün boyunca, yedi seans kahkaha yogası yapılmış. Her denek test öncesi ve sonrasında fiziksel, bağışıklık ve psikolojik testlerden geçmiş. Kahkaha yogası yapan grubun pozitif duygularının yüzde 17 oranında arttığı, negatif duygularının ise yüzde 27 oranında azaldığı görülmüş. Vücutlarında stres hormonu olan kortizol hormonu düşerken, duygusal zeka oranları da artış göstermiş. Tüm dünya genelinde kahkaha ile ilgili araştırmalar aşağı yukarı bu tür sonuçlar veriyor. Yani kahkaha atmak herkes için yararlı.
Spor yapamamaktan yakınan anneler de kahkaha atarak spor yapabilir. Çünkü kalp atışı öyle hızlanıyor ki, 10 dakika gülmek, 10 dakika kürek çekmeye ya da 10 dakika koşu bandında koşmaya eşdeğer hale geliyor. Bu da daha çok oksijen almak demek. Kahkaha atarken 15 farklı yüz kası vücutta ise 300’den fazla kas devreye giriyor.
Zor günler geçiriyor olsanız bile bu kahkaha atmanıza engel değil. Charlie Chaplin’in yarattığı sinema tarihinin meşhur karakteri Şarlo’yu düşünün. Bütün dünyayı güldüren yürüyüşünü gözünüzün önüne getirin. Chaplin oldukça fakir ve sorunlu bir ailede büyümüş. O unutulmaz komik adımlar, aslında annesinin ayakkabıları ayağından çıkmasın diye çorba almaya giderken attığı adımlar. Kısa ve çabuk çabuk! Acıklı hayatını komediye dönüştüren Charlie Chaplin şöyle demiş: “Hayat dar alanda trajedi, geniş açıda komedidir.”
Yaşamda dar açıya takılmayın, her zaman geniş açıdan bakın!
Kahkahanın yararları:
• Beynin öğrenme kapasitesi yüzde 17 artıyor.
• Damarların iç çeperlerinin gevşemesini, genişlemesini ve tıkanıklıkların açılmasını sağladığından, kan dolaşımına olumlu etkisi var.
• Vücudun bağışıklık sistemini koruyan antikorların sayısı da artıyor. Mesela immunoglobulin antikoru sayesinde üst solunum yolları hastalıklarına karşı bağışıklık sağlanıyor.
• Sadece kahkaha atma beklentisi bile vücudun doğal ağrı kesicisi beta endorfin salgısını yüzde 27 oranında arttırıyor.
• Stres seviyesini düşürüyor. Çok gergin ve uykusuz bir gece geçirdiyseniz kahkaha atarak stres oranınızı azaltmanız mümkün.
• Beynimizde, duygularımızı hafızamızda depolayan ve geri çağırma işlemini denetleyen limbik sistemi var. Limbik sistemi, kahkahayla beraber şefkat, arkadaşlık, sevgi ve aşkı da yönetiyor. Dolayısıyla gülmek bu duyguları da tetikliyor.
Kahkaha yogası nasıl yapılır?
‘İyi de nasıl 10 dakika boyunca kahkaha atalım?’ diyebilirsiniz. İşin güzel tarafı; vücudumuz sahte kahkaha ile gerçek kahkahayı ayırt edemiyor. Sahte kahkahalar da atsanız, gerçek kahkahalar da atsanız olumlu etkisi yine aynı… Sabah aynanın karşısına geçip 10 dakika Noel Baba gibi “ha ha ha ho ho ho” diyerek gülmek hem güne pozitif başlamanıza hem de sütünüzün artmasına yardımcı olacak. Vaktiniz varsa aynı şeyi akşam eşinizle ve bebeğinizle birlikte tekrarlayın. Eğer yardımcı bir unsura ihtiyacınız varsa komik videolardan da yararlanabilirsiniz.
Sosyal bir aktivite olarak kahkaha
• Sıradan bir kişi günde ortalama 17 kere gülüyor.
• Sosyal ortamlarda gülme olasılığımız yalnız başına olduğumuzdan 30 kez daha fazla.
• Grup dinamiklerini kontrol etmek için mükemmel bir araç. Ortam hemen değişiyor ve daha pozitif hale geliyor.
• İlişkileri güçlendiriyor ve hiyerarşiyi yok ediyor.
• İş yerinde kahkaha atmak stresi azaltıyor, tıkanmış duyguları açığa çıkarıyor, takım ruhunu geliştiriyor ve performans artışı sağlıyor. Aynı zamanda motivasyon sağlıyor, dikkat süresini uzatıyor, yaratıcılığı körüklüyor.