Hamileler de risk grubunda
Besin zehirlenmeleri konusunda hamileler, bebekler ve yaşlılar risk grubunu oluşturuyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslı Alay, hamilelerde görülebilecek besin zehirlenmesi konusunda merak ettiğimiz soruları yanıtladı.
Hamilelik döneminde nelere dikkat edilmeli?
Gebelik testini yaptırdınız ve pozitif çıktı. Bu aşamadan sonra yaşam şekliniz, dolabınızdaki besinler, işyerindeki yemekler, yiyecekleri pişirme süreniz, içtiğiniz su kaynağı oldukça önemli. Sebze ve meyvelerinizin mümkünse organik sertifikası olan yerlerden alınması, taze olarak tüketilmesi ve hijyenik kurallara uygun yıkanarak yenmesi gerekiyor. Sebze ve meyveler içinde sirke bulunan su dolu bir kapta 10-15 dakika kadar beklettikten sonra yıkanmalı. Et ve sebzeler yüksek sıcaklıkta, kısa sürede ve homojen (her parça eşit derecede) pişirilmeli. Daha önce pişirdiğiniz bir yemeği tekrar ısıttığınızda sıcaklık yaklaşık 70°C’ye çıkarılmalı. Çünkü birçok bakteri 65°C üstündeki ısıda ölebilir. Besinlerin +4 °C’nin altındaki ısıda kapalı kaplarda saklanması son kullanma tarihini geçirmeden tüketilmesi gerekiyor. Kurubaklagil, makarna, tahıl gibi kuru gıdalar, sıcak ve nemli ortamda saklanmamalı, özellikle yaz aylarında buzdolabına konulmalı .
Hangi durumlar tehlike oluşturuyor?
Çoğunlukla tedaviye ihtiyaç duymadan kısa süre içinde şikayetler kaybolur. Ancak belirtilerin uzun sürdüğü, kanlı ishalin eşlik ettiği, baş ağrısı ve yüksek ateşin olduğu durumlarda anne adayı ileri tetkiklerle değerlendirilmeli. Dışkı analizi önemlidir, kan ve idrar tetkiki de mutlaka yapılmalı. Ateş mevcut ise soğuk uygulama ve gebelikte kullanılabilecek ateş düşürücüler ile kontrol altına alınmalı. Çünkü yüksek ateş hem bebek hem anne için tehlikeli bir durumdur. Bulantı, kusma ve ishal ile aşırı sıvı kaybı yaşayan, ağızdan beslenmeyen gebeler damar yolu ile uygun sıvı tedavisi verilerek tedavi edilmeli. Besin zehirlenmesine neden olan etken tespit edildiğinde de antibiyotik tedavisi de gerekli olabilir.
Hamilelikte yaşanan zehirlenme bebeği nasıl etkiler?
Besin zehirlenmelerine yol açan bakteri ve toksinler (listeria dışında) bebekte sorun oluşturmuyor. Ancak annenin genel durumu ve klinik bulguları önemli. Anne adayında aşırı sıvı kaybı, yüksek ateş olmadığı sürece bebek bu durumdan etkilenmiyor.
Tedavisi için ne yapılmalı?
Tedavide amaç kaybedileni yerine koymaktır. Çoğunlukla gebelikte besin zehirlenmesinde bulantı nedeniyle ağız yolu ile beslenilemez, ishal ve kusma da su ve mineral kaybına neden olur. Anne adayının kaybettiği sıvılar damar yolu ile verilmeli. Bağırsak hareketini azaltan ve ishali engelleyen ilaçların kullanılması çok sakıncalı olabilir. Çünkü ishali durduran ilaçlar zehrin dışarı atılımını engeller, hastadaki belirtilerin şiddetini artırır. Genel durumu düzeldikten ve ağızdan beslenmeye başlandıktan sonra diyetteki besin öğeleri de dikkatle seçilmeli. Bol sıvı verilmeli ve tuz alınmalı.
Annenin zehirlenmesi süt yoluyla bebeğe de geçiyor mu?
Zehirlenmeye yol açan mikroorganizmalar bazen besinler, bazen sular, bazen de hijyenik olmayan koşullardaki yaşam ile bulaşabiliyor. Anne sütü ile direkt bebeğe geçiş olmamakla beraber annenin memesi, meme ucu ve annenin elleri gerekli hijyenik kurallara uygun temizlenmiyorsa bebeğe bu yolla geçiş olabiliyor.
Emziren anneler gıda zehirlenmelerine karşı nelere dikkat etmeli?
Özellikle kullanılan su önemli olup, güvenilmediği durumlarda kaynatılmalı. Bebeğin su kabı, emziği, biberonu belirli aralıklarla kaynatılmalı, her kullanım öncesinde yıkanmalı ve biberon içerisindeki su, sık aralıklarla değiştirilmeli. Mümkünse bebeğin biberonu ve su kabının cam olmasına özen gösterilmeli. Bebeklerde sık görülen bazen annelerin kurtarıcısı gibi kabul edilen emzikler de enfeksiyon riski taşıyor. Çünkü sürekli yere düşen emziğinin peşinde olan bebeğiniz, bu yolla enfeksiyonları da alabiliyor. Mutlaka emzirmeden önce ellerinizi yaklaşık 15-20 saniye kadar su ve sabunla bilekler de dahil olmak üzere yıkamalı, tırnaklarınız kısa olmalı ve emzirme sırasında aksesuar kullanmamalısınız. Çünkü yüzük, bilezik, künye gibi takılar yeterli temizlenemediğinden iyi bir enfeksiyon taşıyıcısı olabiliyor.
Listeria bakterisi bebeğe geçebiliyor
Listeria çevremizde yaygın olarak bulunan oldukça düşük ısılarda üreyebilen bir bakteri. Listeria görülme sıklığı gebelikte 17 kat artmış durumda. Bunun nedeni ise hamilelikte bağışıklık sisteminin zayıflaması. Listeria plesanta ile fetüse geçebiliyor. Gebeliğinde listeria geçiren annelerin bebeklerinin 2/3’ü bu enfeksiyondan etkileniyor. Bundan korunmak için peynir, krema, çiğ et, tavuk ve dondurulmuş besinlerin tüketiminde çok dikkatli olmak gerekiyor.
Yazı: Nilgün Yıldız Konakçı
Bazen kusma, bazen ishal bazen de çok daha şiddetli belirtilerle kendini gösteren besin zehirlenmelerine karşı nasıl önlem almanız gerektiğini biliyor musunuz? Çocuk Gastroenteroloji ve Beslenme Uzmanı Dr. E. Mahir Gülcan, yaz aylarında artan besin zehirlenmelerinin suçlusunun kötü koşullarda saklanıp, hazırlanan ve pişirilen besinler olduğunu söylüyor.
“Besinler, bakterilerin üremesi için gerekli olan besin öğeleri ve nem içerikleriyle mükemmel bir ortam yaratıyor. Bakteriler türlerine göre -10˚C’den 100˚C’ye kadar geniş bir sıcaklık aralığında canlılıklarını sürdürebiliyor. Patojen bakterilerin en iyi çoğalabildikleri sıcaklık aralığı 5-65˚C (tehlikeli bölge) arası oluyor. Besinleri dondurma işlemi bakterileri öldürmüyor ancak üremelerini durduruyor. Kaynatma ile bakterilerin birçoğu ölüyor ancak tamamen yok edilmiyorlar. Tehlikeli bölge olarak adlandırılan 5-65˚C arasında bırakılan potansiyel tehlikeli bir besin, uygun zaman zarfında besin kaynaklı hastalıklara ve zehirlenmelere neden olabilecek duruma geliyor” diyor.
Yaz aylarında en çok hangi gıdalara dikkat etmek gerekiyor?
Dr. E. Mahir Gülcan, bu soruyu şöyle cevaplıyor: “En çok besin zehirlenmesine sebep olan yiyecekler arasında yumurta yer alıyor. Örneğin yaş pasta, dondurma, mayonez gibi yiyeceklerin içerisinde yumurta bulunuyor. Bu tarz yiyeceklerde bayatlama ya da uygun koşullarda saklanamaması sonucu bozulmalar meydana gelebiliyor. Bunun yanında tavuk ve deniz ürünleri de besin zehirlenmesi kaynağı. Özellikle iş yerlerinde, toplu yemek tüketilen ortamlarda sık tercih edilen tavuk, en fazla besin zehirlenmesine sebep olan besinler arasında yer alıyor. Uygun şekilde saklanmamış konserve besinler de besin zehirlenmesine neden olabiliyor.”
İshali ve kusmayı engellemeyin
Besin zehirlenmeleri genellikle, aniden başlıyor, bozulmuş besinler tüketildikten sonra hastalık belirtileri 30 dakika ile 72 saat arasında ortaya çıkabiliyor. İshal, bulantı, kusma, şiddetli karın ağrıları ve karında kramplar gibi sindirim sistemini ilgilendiren şikayetlerin yanı sıra, bazen ateş de görülebiliyor. Dr. E. Mahir Gülcan, “Besin zehirlenmelerinin klasik belirtileri mide bulantısı, kusma ve ishaldir. Kusma ve ishal vücudun zehri dışarı atma yöntemlerindendir. Bu nedenle kesinlikle bulantı ve ishali önleyici ilaçlar kullanmayın. İshal ve kusmayı arttıracak düşüncesiyle hiçbir şey yememek de yanlış bir davranış. İshal tedavisinin en iyi şekli dinlenmek ve bol miktarda sıvı (temiz içme suyu, ayran, şekersiz çay vb.) tüketmek. İshal geçene kadar yoğurt, pirinç lapası, haşlanmış patates, ekşi elma ve taze şeftali suyu vb. besinler tüketilmeli. Sebzeleri pişirdikten, meyveleri de yıkayıp kabuğunu soyduktan sonra tüketin. Erik, kayısı, incir, üzüm, karpuz gibi meyveler bağırsak hareketlerini arttırdığı için yenmemeli” diyor.
Doğru gıda seçimi ile korunun
Güvendiğiniz yerlerden alışveriş yapın ve son kullanma tarihlerine dikkat edin.
• Pastörize edilmemiş, mahalle arasında satılan süt ve süt ürünlerini tüketmeyin.
• Dışı kirlenmiş veya çatlak olan yumurtaları yemeyin. Yumurtayı kullanmadan hemen önce sadece su ile yıkayın.
• Konservelerin alt ve üst kapakları şişkin, kutuları zarar görmüş ve son kullanma tarihi geçmiş olanları kesinlikle satın almayın. Gebelikte taze sebze ve meyve ağırlıklı beslenin.
• Yaz aylarında açıkta ve dışarıda satılan ürünleri almayın. Evinizdeki gıdaları da tüketene kadar buzdolabında saklayın.
• Kurubaklagilleri nemsiz ve serin yerlerde muhafaza edin.
• Pişmiş yemekleri oda sıcaklığında bir saatten fazla bekletmeyin, daha sonra yenecekse buzdolabında saklayın.
• Dondurulmuş gıdaları çözüldükten sonra kesinlikle tekrar buzdolabına koymayın.
• Hepsinden önemlisi ise hijyen. Sebze ve meyveleri bol su ile yıkayın. Mutfakta kullanılan temizlik bezlerini tek kullanımlık seçin ya da her kullanımdan sonra deterjanla yıkayın, ıslak bırakmayın.
• Güvenemediğiniz bir su kaynağından su kullanmak zorundaysanız mutlaka suyunuzu içmeden kaynatın.
• Çiğ et, çiğ tavuk ve kümes hayvanlarının etlerine çıplak elle dokunduktan sonra ellerinizi sabun ve sıcak su ile bolca yıkayın.
• Çiğ balık tüketmeyin.
Çocuklar daha fazla etkileniyor
Kusma ve ishal sonucunda ciddi bir su kaybı oluşuyor. Çocuklar su kaybına erişkinden daha hassas olduklarından ve zehirlenmeye yol açan mikroplar, çocukların bağışıklık sisteminin zayıf olması nedeni ile daha ağır seyrettiğinden, çocuklar ve bebekler çok daha fazla etkileniyor.
Mamaları bekletmeyin!
Bebeklerde de görülen besin zehirlenmeleri konusunda da uyaran Dr. E. Mahir Gülcan, “Özellikle yaz aylarında hazırlanan mamalar bir öğünde tüketilmeli, artan mama kullanılmamalı. Biberonlar mutlaka kaynatılmalı ya da sterilizasyon aletiyle sterilize edilmeli. Mama hazırlanırken kullanılan su güvenli olmalı, kaynatma işlemi tam ve düzgün yapılmalı. Eğer biberonlar iyice kaynatılmaz ya da sterilizasyon işlemi uygulanmazsa, mama kalıntıları mikropların üremesi için uygun bir ortam oluşturur ve üreyen mikroplar bir sonraki mamaya bulaşarak besin zehirlenmesi yapabilir” diyor.
Bebek ve çocuklarda tanı konulurken aynı besini yemiş birden fazla kişide ishal, kusma gibi zehirlenme belirtilerinin aynı zamanlarda ortaya çıkması durumuna bakılıyor. İshalli dışkıdan yapılan dışkı testlerinde iltihap hücresi ve besin zehirlenmesine neden olan mikrobun saptanması, kan testinde vücutta mikrop olduğuna dair parametrelerin yüksek olması ile besin zehirlenmesi tanısı konulabiliyor.
Bu belirtilere dikkat!
Kanlı ishal varsa, ishal ile birlikte boyun sertliği, şiddetli baş ağrısı veya ateş varsa, zehirlenme belirtileri iki günden fazla devam ediyorsa, hemen bir uzmana başvurmalısınız.