Yazı: İpek Koşan/Bebeğimle Elele
ERKEK BEBEKLER
Sünnet derisi
Acıbadem Hastanesi Üroloji ve Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Yücel, aile büyüklerinin sünnet derisi üzerinde çeşitli fikirlerde bulunabileceğini söylüyor ve devam ediyor: “Çocuğun sünnet derisi ile ilgili ‘peygamber sünneti’ denilen bir terim var. Bu, sünnet derisinin yarısının olmaması anlamına geliyor. Bu aslında bir rahatsızlığın ilk belirtisi olabilir” diyor ve ekliyor: “Bu çocuklarda idrar deliği, pipinin ucunda değil, torbaya biraz daha yakın olacak şekilde aşağıda olabilir ve sünnet derisi de idrar deliğinin olduğu tarafta gelişmeyeceğinden dolayı tıpkı bir kapüşon gibi görünür. Bu durumda çocuk büyüdüğü zaman anormal bir görüntü oluşur, sertleşme olduğu zaman penis yamuk ve kanca şeklinde bir penis elde edilir. Bu ilerideki cinsel hayatlarını etkileyecektir. Ayrıca ayakta işemek problem olabilir.”
Tedavi: Bu çocuklarda genellikle 6-18 ay arasında ameliyat öneriliyor. Ameliyat için çeşitli teknikler uygulanabiliyor. Vakaların yüzde 5 ila 50’sinde ikinci cerrahiye gerek olabiliyor.
Fimozis
Halk arasında ‘bitiklik’ adıyla bilinen fimozis, sünnet derisinin geriye sıyrılamaması anlamına geliyor. Ancak deriyi arkaya doğru sıyırmaya çalışmamak gerekiyor çünkü üç yaşına gelene dek bu durum normal kabul ediliyor ve zorlamak başka sıkıntılar yaratıyor. Bazı çocuklarda ise içeriden iltihap geldiği zannedilebiliyor. Bu akıntı eğer sert ve inci renkliyse vücudun sünnet derisinin pipiye yapışmış olduğu yerin kendiliğinden açılmasını sağlamaya çalıştığı anlaşılıyor. Bu akıntı tedavi gerektirmiyor. En sık rastlanan tablolardan biri de sünnet olan çocuğun pipisinin görünmemesi. Bu duruma ‘gömük penis’ adı veriliyor ve sünnet sonrası pipi karnın içine doğru kaçmış oluyor. Prof. Dr. Selçuk Yücel, “Aileler genellikle çocuğun pipisinin kısalığından şikayetle geliyorlar. Aslında çoğunda gömük penis oluyor. Bu çocuklarda mutlaka bir yaşına kadar bekliyoruz çünkü bir yaştan sonra pipi tekrar dışarı çıkabiliyor” diyor.
Tedavi: Eğer bir yaşından sonra da pipide dışarı çıkma olmuyorsa bu çocuklarda sünnet işlemine benzeyen ‘uzatma’ ameliyatı yapılıyor. İçeriye bazı özel yerlere dikiş atarak penisin dışarıda sabit kalması sağlanıyor. Ameliyatın, çocuk ergenliğe girmeden önce yapılması gerekiyor. Mümkünse 10 yaş ve öncesi tercih ediliyor. Yapılan operasyon sünnete benzer bir operasyon.
Yamukluk
Bazen de pipi eğik bir halde olabiliyor. Buna ‘kurvatür’ adı veriliyor. Çocuğun ikinci kez anestezi almaması için kurvatür onarımları çoğunlukla çocuklar sünnet olacaksa, sünnet zamanına denk getiriliyor.
Tedavi: Bu çocuklarda yine ergenlik öncesinde operasyon yapılması gerekiyor. Ne kadar erken yaşta düzeltilirse tedaviye o kadar iyi yanıt alınıyor. Günübirlik ameliyat olarak yapılan işlemde tabloyu düzeltmek için bazı dikişler konuluyor.
Hidrosel
Prof. Dr. Yücel: “Yenidoğanların yüzde 10-15’inde yumurtada bir şişlik varsa bu, karın içindeki sıvının kasık içindeki kanala açık kalmasına bağlı olarak içerisine sıvısının dolmasıdır. Buna ‘hidrosel’ ya da ‘su fıtığı’ adını veriyoruz. Çocukların yüzde 75’inde durum kendiliğinden düzeliyor” diyor.
Tedavi: Eğer su fıtığına karın içi organların kaymaya başladığı fıtık tablosu da eklenirse hemen ameliyata başvuruluyor. Günübirlik yapılan ameliyatlarda kasık üzerinden yaklaşık 2-2,5 cm bir kesi yapılarak sorun çözülüyor ve bebek aynı gün evine dönüyor.
İnmemiş testis
Erkek bebeklerde görülebilen diğer bir sorun da torbanın boş olması, yani yumurtanın ele gelmemesi. Buna ‘inmemiş testis’ adı veriliyor. Eğer yumurta elle hissedilemiyorsa hızlı şekilde doktora başvurmak gerekiyor. Yumurta hiç gelişmemiş ya da kasık kanalında, karnın içerisinde kalmış olabiliyor.
Tedavi: Genellikle ilk altı ayda herhangi bir girişim yapılmıyor. Sonrasında durum devam ediyorsa cerrahi tedavi gerekiyor. Prof. Dr. Yücel: “Eğer çocuğun muayenesi esnasında yumurtayı görürsek günübirlik cerrahiyle aşağı indirebiliyoruz. Ama karnın içerisindeyse o zaman laparoskopik cerrahi ile karnın içine girip yumurtayı bulmak ve torbaya indirmek gereikiyor” diyor. Bu tabloya zamanında müdahale edilmediğinde ileride sperm hücrelerinin gelişiminde sorun yaşanabiliyor.
YENİDOĞAN SÜNNETİ ÖNERİLİYOR
Prof Dr. Selçuk Yücel, ilk üç ay içinde yapılan sünnet işlemine ‘yenidoğan’ sünneti denildiğini söylüyor ve ekliyor: “Yenidoğan sünnetlerini lokal anestezi altında dikiş kullanmadan özel bir alet yardımıyla yapabiliyoruz. Özel bir pansumanı yok. Çocuğu bezleyip eve gidebiliyorsunuz. Çocuk iki gün sonra banyo yapabiliyor. Eğer çocuk üç aydan büyükse bu kez genel anestezi altında standart dikiş yardımıyla sünnet yapıyoruz. Yenidoğan sünnetini özellikle öneriyoruz çünkü idrar yolu enfeksiyonlarını erkeklerde 40 kat azaltabiliyor.”
KIZ BEBEKLER
Yapışma
Dışarıdan bakıp da görülebilen anormalliklerin başında ‘labial füzyon’ geliyor. Bu, dudakların yapışması anlamına geliyor. Genellikle aileler, çocuklarının idrarını yaptığını görememekten şikayet edip doktora geliyorlar. Dikkatli anneler genelde bunu fark ediyor. Kız bebeklerde çok sık görülen bu durum idrar yolu enfeksiyonu riskini artırıyor.
Tedavi: Doktor tarafından reçete edilen kremlerin 3-4 hafta boyunca kullanılması ile yüzde 80 tedavi edilebiliyor. Ancak açılma olduktan sonra başka nemlendirici kremlerle ayrıştırma masajlarına devam edilmesi gerekiyor. Bu ayrıştırma masajlarına ise üç ay kadar devam etmek gerekiyor. Yapışma tekrar oluşursa tedaviyi tekrar etmek gerekiyor ve üç defadan fazla tekrar olursa cerrahi olarak dikiş atarak dudaklar birbirinden ayrılıyor.
Sarkan keseler
Kız bebeklerde bazı dokuların sarkması söz konusu olabiliyor. Bunların başında deliği oluşmamış kızlık zarı geliyor. Delik olmazsa, karın bölgesinde bulunan ve dışarıya atılması gereken sıvılar birikiyor ve dışarıya doğru bombeleşme yapabiliyor. Bu bombe genellikle kirli, gri ve beyaz renkli görünüyor.
Tedavi: Kızlık zarında bulunması gereken delik, operasyon ile açılıyor ve tedavisi yapılıyor.
İdrar kanalı
Prof. Dr. Selçuk Yücel, “İdrar yolundan dışarıya idrar kanalının bir kısmı, bazen de yumuşak doku tümörleri sarkabiliyor. Bunlar üzüm salkımı şeklinde görüntü oluşturuyor” diyor.
Tedavi: Bu sorunu yaşayan çocuklarda, çocuk onkoloğu ile çocuk üroloji uzmanlarının birlikte hareket etmesi öneriliyor ve ciddi ameilyatlar gerekebiliyor.
Omurilik kapanma problemi
Dışarıdan anlaşılacak doğumsal bozukluklardan biri de ‘Sipina Bifida’, yani omuriliğin kapanma problemleri. Prof. Dr. Selçuk Yücel, “Çocuğun altını temizlerken bel kısmında gamze, delik, kıllı bir ben ya da bazı lekelenme tarzında işaretlerin olması omuriliğin tam olarak kapanmadığını düşündürüyor. Eğer omurilik tam olarak kapanmadıysa sinirlerde bazı hasarlar söz konusu olabiliyor. Bu da en fazla idrar kesesini bozuyor. Çocukta işeme ya da çişi tutma kasları iyi çalışmıyor. Dolayısıyla bunlarda beyin cerrahisi ve çocuk ürolojisi beraber çalışıyor” diyor.