Çocuklarını kış hastalıklarından korumak için anne babaların bazı önemli noktalara
dikkat etmesi gerekiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Özlen Kaya Çardak, çocuklarda kış hastalıklarına
karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Hava soğuk diye
havalandırmayı eksik etmeyin
Çocuklarda basit bir soğuk
algınlığı ve nezle ile başlayan hastalıklar grip, bronşit ve zatürreye
ilerleyerek daha ciddi bir tablo oluşturabilmektedir. Bu dönemde çocuklarda en
sık görülen rahatsızlıkların başında üst solunum yolu enfeksiyonları
gelmektedir. Bu enfeksiyonlara yol açan mikropların çoğalmaları için gereken en
uygun ortam, bu mevsimde sağlanmaktadır. Havalandırılmayan odalar, ofisler,
okullar ve düşen hava sıcaklığı mikropların çoğalmasına neden olmaktadır. Hava
soğuk da olsa bulunulan mekanları havalandırmak ve çocukları dış ortamlara
çıkarmak gerekir.
Çocuğunuzun bol sıvı
tüketmesini sağlayın
Soğuk algınlığının
tedavisinde tuzlu su ile burun temizliği, dinlenme, bol sıvı tüketimi ve
dengeli beslenme önem taşımaktadır. Genel hijyen kurallarına dikkat etmek,
elleri sık sık yıkamak önemlidir. Grip durumunda bu temel önlemlerin yanı sıra
koruyuculuk için aşı yaptırılması da gerekir. Hastalığa yol açan virüslerin her
sene farklı olması sebebiyle grip aşısı tekrarlanmalıdır. Bulaşıcı
hastalıkların yayılmasını engellemek için hasta çocukların okula gönderilmemesi
dikkat edilmesi gereken bir durumdur.
Eğer çocuğunuz
horluyorsa…
Çocuklarda, kış aylarında
orta kulak iltihabı da sıkça yaşanmaktadır. Bu rahatsızlığa çoğunlukla geniz
eti problemleri yol açar. Eğer çocuk horluyorsa kesinlikle hasta olmasını
beklemeden bir kulak burun boğaz uzmanına götürmek doğru olacaktır.
Bademcik iltihapları
ileride böbrek sorunlarına yol açabilir
Boğaz ağrısıyla birlikte
oluşan bademcik iltihaplarında “Beta” mikrobuna dikkat edilmesi gerekir. Bu
durumda bademcikler şişer, bayrak kırmızısı renginde ve sanki üzerinde beyaz
peynir parçaları var gibi tipik bir görüntü oluşur. Bu durumda test
yaptırılması gerekir. Normalde boğaz ağrısında uygulanmasa da “Beta” mikrobu tanısı
varsa mutlaka antibiyotik tedavisi uygulanır. Çünkü bu mikrop ileride kalp
romatizması ve böbrek sorunlarına yol açabilmektedir.
Zatürre ve bronşite
dikkat!
Kış dönemlerinde çocuklarda
bronşit ve zatürre gibi alt solunum yolu enfeksiyonları da görülmektedir.
Öksürükle bulaşan ve tedavisi eksik kalan gribin zemin hazırladığı bronşit ve
uzayan öksürüklerle kendini gösteren zatürrenin tedavisinde de antibiyotik
tedavisi kullanılmaktadır.
Rotavirüse aşılı
koruma
Kış aylarında sık rastlanan
hastalıklardan biri de bağırsak enfeksiyonlarıdır. İshal ve kusma ile seyreden
bu enfeksiyon durumunda çocuk okula ya da kreşe gitmemelidir. Çünkü ortak
tuvaletler hastalığın bulaşması için zemin oluşturabilir. Bu belirtiler varsa
çocuğun zaman kaybetmeden doktora götürülmesi gerekir. Kimi zaman günde 50 kez
kusma, 20 kez ishale yol açabilen rotavirüsten korunmak aşıyla mümkündür. Bu
aşı çocuklara ilk 6 ay içinde ağızdan iki ya da üç doz olarak yapılmaktadır.
Aşı çocuğu çok ciddi seyredecek bir hastalık tablosundan korumaktadır. 6-7
yaşındaki çocuklar rota virüsü ile daha kolay baş edebilse de 2 yaşındaki bir
çocukta durum biraz daha ağır seyredebilmektedir.
Boğmacaya dikkat!
Rutin aşılama takviminde
bulunan kızamık, suçiçeği, kabakulak gibi hastalıklara özellikle ilk yaşlarda
dikkat edilmelidir. Bebek beklenen bir evde babanın doğumdan önce, annenin de
doğumdan sonra boğmaca, difteri ve tetanosa karşı koruyan karma aşıyı
yaptırması gerekir. Yetişkinler boğmacayı kısa süreli öksürükle atlatabilirken,
dünyaya yeni gelmiş bir bebekte aynı hastalık çok ciddi sağlık sorunlarına yol
açabilmektedir.
Çocuğunuza meyve ve
sebze yeme alışkanlığını kazandırın
Çocuğun bulaşıcı
hastalıklardan korunmasında anne sütüyle beslenmiş olması önem taşımaktadır.
Sadece ilk 6 ay değil, 2 yaşına kadar anne sütüne devam edilmesi önemlidir.
Çocukların beslenmesinde yapay vitamin ve şuruplar yerine taze meyve ve sebze
tercih edilmelidir. Çok iyi bir antioksidan olan cevizin bolca tüketilmesi,
kuruyemiş, kuru kayısı, dut gibi yiyeceklerin de sofralarda daima bulunması
gerekir. Tüketilen balık miktarını artırma, kaliteli bal ve pekmezin de
beslenme düzenine eklenmesi önemlidir.
Ellerin yemeklerden önce mutlaka yıkanması gerektiği çocuklara
aşılanmalıdır. Alışveriş merkezi ya da kalabalık ortamlarda bulunmak, ortak
kullanılan kapı kolları ve klavye gibi eşyalara sıkça temas edilmesi nedeniyle
el yıkama alışkanlığı daha önem kazanmaktadır.