Yükseköğretim Kurumlarına Geçiş İmtihanı (YKS) sonuçları bugün açıklandı. İmtihan sonuçlarının açıklanmasıyla 1 yıl boyunca hayalindeki üniversite ve işe kavuşmak için çalışan öğrencileri artık de tercih gerilimi bekliyor.
7 Ağustos’ta başlayacak olan tercih devri için Psikolog Doç. Dr. Aylin Vilayetten Koçkar ailelere ve adaylara tavsiyelerde bulundu. İmtihan sonuçları ne olursa olsun ailelerin kesinlikle çocuklarına dayanak olması ve baskı yapmaması gerektiğine dikkat çeken Koçkar, “Bu periyot kritik ve değerli bir geçiş noktasıdır. Aileler çocuklarını en yeterli tanıyan şahıslardır. Gerilimli olmaktan kaçınılmalıdır. Yanlışsız bağlantı kurmak, hakikat sonuca götürecektir” dedi.
İmtihan sonuçlarının akabinde öğrencilerin ümitsizliğe kapılmaması gerektiğinin altını çizen Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Kısım Lideri Doç. Dr. Aylin Vilayetten Koçkar, üniversitelerde yapılan tanıtımların da öğrencilerin fikir sahibi olmasında yardımcı olduğunu vurguladı. Koçkar, “Öğrenciler bu periyotta istedikleri meslekleri araştırmalı, mesleği yapan bireylerle konuşmalı ve kesinlikle dayanak almalıdır” diye konuştu.
Çocuğunuzu en düzgün siz tanırsınız!
İmtihan sonuçlarının akabinde beklenen sonucun alınmaması halinde bile ailelerin çocuklarına takviyelerini esirgememesi gerektiğini tabir eden Doç. Dr. Koçkar, “Çocuklarını en düzgün aileler tanır. Aileler çocuklarının gereksinimlerini, yeteneklerini, özelliklerini göz önünde bulundurarak yardımcı olabilirler. Karşılıklı konuşmak üniversite adayı olan bireyi de rahatlatacak ve dayanak olacaktır” dedi.
Açık bağlantı kurulabilecek aile meclislerinin oluşturulmasının değerli olduğunu lisana getiren Koçkar, “Aileler gençlerin istediklerini önemsemeden, kendi hayallerindeki mesleği dayatmamalıdır. Daima birlikte konuşularak, ailenin yapabilecekleri ve çocuğun gerçekleştirebilecekleri şeyler konuşulmalıdır” ikazlarında bulundu.
Soracağınız sorularla çocuklarınıza takviye olun
Doç. Dr. Aylin Vilayetten Koçkar, ailelerin çocuklarına bu devirlerde çok fazla müdahale etmesinin hakikat olmadığını lakin konuşmaktan kaçınmamaları gerektiğinin altını çizdi. Konuşmanın müdahale olmadığını çocuklarına anlatmaları gerektiğini belirten Koçkar, ailelere şu tavsiyelerde bulundu:
“Ailelerin çocuklarının ne istediğini biliyor ve neyi yapabileceğini görebiliyor olması çok değerlidir. Çok fazla müdahalede bulunmadan yalnızca konuşarak çocuklarınızla irtibat halinde kalabilirsiniz. Onları ‘Sen ne istiyorsun’, ‘Sana hangi meslek uygun’, ‘Gelecekte kendini nasıl hayal ediyorsun’, ‘Nasıl keyifli olabilirsin’ üzere sorularla destekleyebilirsiniz.
Seçeceği meslek konusunda dayatma yapmayın
‘Sen hekim ol’, ‘Senden çok yeterli mühendis olur’ üzere dayatmalarda bulunmak genci ailesinden uzaklaştırabilir. Bu yüzden karşılıklı konuşmaların olduğu durumlar daha sağlıklıdır. Dayatmalar da kişilik yapısına nazaran değişiklik gösterebilir. O güne kadar her şeye ‘tamam, yaparım’ demiş çocuklar kendisine dayatılan meslekleri, kendi iç yapılarına uymasa bile içselleştirip, ailenin istediği mesleği seçebilir. Kendi istedikleri konusunda daha kararlı olan, ailenin dayattıklarını olduğu üzere kabul etmeyen gençler ise bunu içselleştirmeyebilir. Karşılıklı konuşmalar sonunda ailenin de ‘Çocuğumuz bunu istemiyor’ diyebilmesi gerekir.
İlgi alanları konusunda, nasıl bir meslek yapmak istediğiyle ilgili takviye alan çocuklar tercih sürecini daha uygun geçirir. Gaye koymak elbette çok daha düzgün muvaffakiyetler elde edinilmesini sağlar lakin bu süreci gerilimli olarak değil de keyifli bir periyot olarak yaşamak tüm aile için daha sağlıklı ve başarılı bir süreç olacaktır.
