Yazı: Mürsel Çavuş
Tatil anılarınızın keyifli anlara dönüşmesi için nelere dikkat etmeniz gerektiğini biliyor musunuz?
En önemlisi güneşten korunmak
M-Onep Nişantaşı Kliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Seçil Engin Uysal, bebeklerin özel bir bakıma ihtiyacı olduğunu söylüyor: “Bebeklerin cildi çok hassastır ve ciltlerinin kurumaması, alerjik reaksiyonlara açık hale gelmemesi için ciltlerini günde birkaç defa silerek temizlemeniz, ardından bebek cildine özel nemlendirici kremleri kullanmanız gerekir. Güneşle uzun süre temas, yetişkinler için olduğu kadar bebek cildi için de tehlikeli. Bebeklerin kimyasal bazlı güneş koruyucularla temas etmemesi, hatta güneş ışınlarının eğik geldiği saatlerde dahi 15-20 dakikadan fazla direkt güneş ışığına maruz kalmaması, şapka ve güneşlikle korunması gerekir” diyor.
Uysal, çocukların ise mümkünse saat 12.00-17.00 arası direkt güneşe çıkmamalarını, mineral bazlı ve paraben içermeyen güneş koruyucuları ile korunmalarını öneriyor ve ekliyor: “Ek önlem olarak dışarı çıkarken geniş kenarlı şapka, açık renk uzun kollu ince tişört ve pantolonları-etekleri tercih edin. Çocuklar için UV filtreleri olan mayolar seçin.”
Kendinizi korumayı da unutmayın
Uysal, anne-babaların da çocuklar kadar dikkat etmesi gerektiği görüşünde: “Yaşlanmaya bağlı cilt sorunlarının yüzde 80-90’ı çevresel etkilerden meydana gelir. Genetik faktörler ve içsel yaşlanma özelliklerimiz, yaşlanma etkenlerimiz içinde sadece yüzde
15-20 oranında bir etkene sahip. Güneş, cilt üzerinde olumsuzluk yaratan çevresel faktörlerin başında geliyor.”
Eğlenmeye yolda başlayın
Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Banu Küçükkırım, yolculuk ve tatili eğlenceli hale dönüştürmekten yana. Bunun için de sık mola verilmesi, molalarda oyun oynayarak çocuğun rahatlatılması gerektiğini vurguluyor ve çocuklarla sabah erken saatte; bebeklerle ise gece yola çıkmanın daha konforlu olabileceğini belirtiyor.
Araçta güvenliğin ihmal edilmemesi, bu yolculuklarda bebeklerin mutlaka özel araç koltuklarında seyahat etmesi de şart. Bebekler araç koltuğunda uzun yola alışık değilse yola çıkmadan birkaç gün önce deneme yolculuğu yapılması da Dr. Küçükkırım’ın tavsiyeleri arasında.
Uçakla yolculuk yapacakların ciddi bir enfeksiyon durumu olmaması gerektiğini belirten Küçükkırım, “Kulak enfeksiyonu kabin içi basınç değişikliklerinde şiddetli kulak ağrısına yol açabilir, sinüziti olan çocuklar ise şiddetli baş ağrısı yaşayabilir, ishali olan çocuklarda uzun süreli uçuşlarda aşırı sıvı kaybı risk doğurabilir” diyor. Kronik kalp veya akciğer hastalığı olan çocukların uçuş öncesi doktor kontrolünden geçmeleri gerektiğini de ekliyor.
Küçükkırım’a göre yolculuk esnasında farklı yerlerden alınan besinler özellikle yaz aylarında hastalık riskini arttırıyor, bu yüzden ek gıdalara başlamış ya da biberon maması alan bebekler için yolculuk öncesi özel hazırlık yapılmasını öneriyor.
Çocuklar sık sık terler, bu durumda sürekli ısı değişikliklerine de dikkat edilmesi gerekiyor. Küçükkırım, “Yolculuklarda rahat ve terletmeyen pamuklu giysiler seçilmeli, terledikçe kıyafet değişimi yapılmalı. Eşyalarınızın yanında acil durumlarda kullanabileceğiniz, doktor önerisiyle ateş düşürücü, antiseptik solüsyon ve steril gazlı bez, yara bandı gibi küçük kazalara geçici çözümler bulmanızı sağlayacak bir ilaç çantası bulundurmanız da yararlı olur” diye ekliyor.
Ne yese, ne yemese?
Tatilin çocukların hem dinlenmeye hem de eğlenmeye ihtiyaç duydukları bir dönem olduğunu belirten Haliç Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hande Öngün Yılmaz, bu dönemde nasıl beslenilmesi gerektiğinin ipuçlarını veriyor: “Bu dönem genellikle rutin alışkanlıklardan uzaklaşılan serbest dönemdir. Bu durum beslenme alışkanlıklarında değişikliklere neden olabilir. Çocukların sağlıklarını koruyabilmek adına tatil döneminde de sağlıklı beslenme kurallarına uyulması bu nedenle büyük önem taşıyor. Kahvaltı her yaş grubu için günün en önemli öğünü. Çocuklar tatilde de güne iyi bir kahvaltı ile başlamalı. Gün içindeki enerji düzeyleri açısından en önemli öğün olan kahvaltıda süt, yumurta, peynir, taze sebze ve meyveler ile tam tahıllı ekmekten oluşan geleneksel bir kahvaltıyı veya süt, tahıl gevreği ve meyveden oluşan alternatif kahvaltıyı tüketebilirler. Seçimleri yaparken çocukların istekleri de göz önünde bulundurulmalı. Çocuğunuzun öğle ve akşam yemeklerini, okul döneminde olduğu gibi düzenli saatlerde tüketmesine de özen gösterin. Ana öğünlerde besleyici değeri yüksek olan sağlıklı yiyecekler seçilmeli. Her öğünde dört ana besin grubundan tüketmesi yeterli ve dengeli beslenmesinde ilk basamağı. Bu besin grupları; süt ve süt ürünleri; et, yumurta ve kurubaklagiller; sebze ve meyveler ile tahıllardır.”
Kana kana su içsinler
Dr. Yılmaz, yaz aylarında sıvı kaybını önlemenin büyük önem taşıdığını ve bunun hangi içeceklerle giderildiğinin de önemli olduğunu vurguluyor: “Havanın sıcak olması ve çocukların dışarıda oyun oynama veya yüzme gibi faaliyetlerinin artmasıyla artan sıvı ihtiyacının karşılanması gerek. Kahve, çay, kola gibi kafeinli içecekler çocuklar için uygun olmadığı gibi hidrasyonu da sağlamıyor, vücuttan su kaybını arttırıyor. Şekerli içeceklerin ise obezite riskini artırdığı bilimsel olarak kanıtlandı. Çocukların sıvı ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ilk seçenek bol bol temiz ve güvenli su içmelerini sağlamak. Suyun yanı sıra ayran ve taze sıkılmış meyve suları, karpuz, kavun gibi su oranı yüksek mevsim meyveleri de sıvı ihtiyaçlarını karşılamak için tercih edilebilir.”
Her şey serbest olmasın
Çocukların beslenme sıklıkları da yetişkinlerden farklı, onlar daha az yiyip daha çabuk acıkıyor. Sağlıklı ara öğünlerle çocuğun beslenmesinin desteklenmesi gerektiğini belirten Dr. Yılmaz; “Çocuklar tatilde her şeyin serbest olduğu düşüncesiyle sağlıksız atıştırmalıklara yönelebiliyor. Çocuklarınıza ara öğünlerde şekerli ve gazlı içecekler, çikolata, cips, bisküvi gibi ürünler yerine taze veya kuru meyveler, küçük porsiyonlarda fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumları verebilirsiniz. Bu seçeneklerin yanı sıra çocukların yaz aylarında tüketmekten çok hoşlandıkları dondurma da sade veya meyveli olan çeşitleri tercih edilerek haftada 1-2 defa ara öğün seçeneği olarak düşünülebilir” diyor.
Besin zehirlenmeleri
Dr. Yılmaz seyahat sırasında ve tatil döneminde ev dışında beslenildiği için seçimlerin önemli olduğunu, açıkta satılan her türlü yiyecek ve içeceğin hastalık etkeni taşıyabileceğini ve çocukların tüketmesine izin verilmemesi gerektiğini söylüyor. Öncelikle besinlerin doğru koşullarda hazırlandığından emin olunması gerektiğini savunan Yılmaz, “Hijyen kurallarına uygun hazırlanmış ve servis aşamasına kadar güvenli şekilde saklanmış besinler, besin zehirlenmelerinden çocuğunuzu korur. Açık büfe yiyeceklerin servis edildiği bir otelde tatilinizi geçiriyorsanız çocuğunuzun yiyeceği besinlerin tekrar tekrar servis edilmemiş, taze hazırlandığından emin olun. İçeriğini bilmediğiniz, çocuğunuzun daha önce tüketmediği, tadı, görünüşü, kokusu değişik yiyecekleri denemeyin” diye ekliyor.
Tatile gitmeden önce gideceğiniz otellerin çocuk kabul edip etmediğini, çocuklara hangi imkanları sunduğunu da araştırmanızda fayda var.
Güneşten korunma disiplini geliştirin
Dr. Seçin Engin Uysal’a göre tatilde güneşten kaçmak zor, ancak olumsuz etkileri en aza indirgemek mümkün:
* Cildinizi düzenli nemlendirin.
* Akne ve yara izlerinde güneş görünce leke kalma olasılığı artar, bu bölgeleri güneşten uzak tutun.
* Günde 4-5 defa güneş koruyucu sürün. Bunu disiplin haline getirin.
* Sentetik olmayan, açık renkli doğal kumaşlar tercih edin, şapka ve güneş gözlüğü kullanın.