Ter bezi kanallarının az çalışması, yoğun ısı ve nem, isilik gelişmesine neden oluyor. En sık yüz, boyun ve gövdede görülen isilik, vücudun tümünde de görülebiliyor. Küçük sivilce başı gibi kabarıklar şeklinde ortaya çıkıyor. Bu durumla karşılaştığınızda bebeğinize sık duş aldırmalı, kalın giydirmemeli, terletmemeli ve serin ortamlarda bulundurmalısınız.
Milia
Milia, yüze ve saçlı deriye yerleşen minik beyaz kabarıklar olarak görülüyor. Doğumda oluşabilecekleri gibi sonradan da gelişebiliyor. Bu kabarıklıklar tedavi edilmeden kendiliğinden sönüyor.
Toksik eritem
Ciltte güneş yanığı gibi kızarıklarla çevrelenmiş kabartılar şeklinde görülüyor. Tek tek ya da gruplar halinde olabiliyor. Daha sonra kendiliğinden sönüyor.
Yeni doğan aknesi
Yeni doğan bebeklerde görülen akne, anneden geçen gebelik hormonlarının etkisiyle ortaya çıkıyor. Yanaklardan başlıyor ve alına doğru ilerleyebiliyor. Kısa sürede sönen aknelerin tedavisinde iltihabi lezyonlar varsa harici antibiyotikler kullanılması gerekebiliyor. Eğer sivilceler geçmez ve daha kötü bir duruma dönüşürse bebekte olası hormonal bozuklukların araştırılması gerekiyor.
Konak
Saçlı deride sık gözlenen, alın, kaş ve dış kulak yoluna da yerleşebilen konak, bebeklerde yağ hücrelerinin düzensiz çalışmasından dolayı ortaya çıkıyor. Saçta yağlı sarı kabuklar ve kepeklerle kendini belli ediyor. Kendiliğinden sönebildiği gibi bazen ileri yaşlarda da devam edebiliyor. Böyle bir durumla karşılaştığınızda zeytinyağıyla saçı yumuşatabilir, konak giderici şampuanlar ve yulaf özlü banyo yağları kullanabilirsiniz. İlerlemiş durumlarda kortizon içeren ilaçlar kullanılabiliyor.
Pişik
Bebeklerin ilk yılarında sık görülen bir durum olan pişik, kasık bölgesinde görülüyor. Bu bölge, nemli ortam, idrar ve dışkıyla temas ettiğinde tahriş oluyor ve bu da pişiğe neden oluyor. Antibiyotik kullanımı, diş çıkarma ve ishal pişiğin oluşmasına neden olabiliyor. Bazı durumlarda pişiğin yanı sıra Candida mantarı da oluşabiliyor. Mantar enfeksiyonunda ise iltihaplı sivilceler görülebiliyor. Pişik oluşmaması için bebeğin alt bezinin sık sık değiştirilmesi çok önemli. Derinin, idrar ve dışkıyla temas etmesi de engellenmeli. Bebeklerin bez bölgeleri deriyi tahriş etmeyen temizleyicilerle temizlenmeli. Her bez değiştirme sonrası pişik önleyici kremler ve bariyer kremler kullanılmalı. Özellikle yaz mevsiminde terin de etkisiyle tahriş fazlalaşacağından bez değiştirme sıklığı ve pişik önleyici krem kullanma sıklığı daha fazla olmalı. İçeriğinde çinko oksit bulunan bariyer kremler pişik önleme açısından önemli. Mantar enfeksiyonun olduğu durumlarda ise antifungal kremler kullanılması gerekiyor.
İlk doğdukları andan itibaren hassas derisine dokunurken bile özenle davrandığınız bebeğinizin cildinde kimi zaman bazı sorunlar görülebiliyor. Bu sorunların bazıları kolay atlatılabilirken bazıları da ciddi sorunlar oluşturabiliyor. Çünkü bebeklerin cildi yetişkinlerinkine göre oldukça farklı özelliklere sahip. İşte miniklerde en çok görülen cilt sorunları…
Cilt soyulması
Cilt soyulması, bebeğin ana rahmindeyken üzerini örten koruyucu tabakanın doğum sonrası dökülerek atılması nedeniyle ortaya çıkıyor. Doğumdan sonraki birkaç hafta içinde de kendiliğinden ortadan kalkıyor. Böyle bir durumla karşılaştığınızda bebeğinizin cildini tahriş etmeden yıkayabilir ve banyo sonrası iyice nemlendirebilirsiniz.
Cilt kuruluğu
Bebek cildindeki yağ hücrelerinin az yağ salgısı üretmesi nedeniyle cilt kuruluğu oluşabiliyor. Bu durum zaman içinde yağ salgısının artmasıyla ortadan kalkabileceği gibi bazen devam ederek egzama gelişimine zemin hazırlayor. Kuruluk, dış etmenlerden de kaynaklanabiliyor. Kuruluğu engellemek için birtakım önlemler alınması şart;
• Bebeğinizin kıyafetlerini hassas cilt tipine uygun deterjanlarla yıkamalısınız. Yanlış deterjan kullanımı deride kızarıklık ve kaşıntı şeklinde kendini belli eden alerjik reaksiyonların gelişmesine neden olabiliyor.
• Bebeğinize yıkamadığınız kıyafetleri kesinlikle giydirmemelisiniz.
• Kıyafet alırken yüzde 100 pamuklu olmasına dikkat etmelisiniz.
• Kıyafetleri az deterjanla, bol durulama suyuyla yıkamalısınız.
Doğum lekeleri
Doğum lekeleri, ciltte normalde bulunan kan damarları ya da pigment hücrelerinin fazla çalışmaları nedeniyle ortaya çıkıyor. Damar kökenli doğum lekeleri hemangiomlar ve şarap lekeleri olarak görülüyor. Deriyle aynı düzlemde olabilecekleri gibi deriden kabarık da olabiliyor. Çoğunluğu yaş ilerledikçe sönüyor. Gerileme olmayan vakalarda lazer yöntemi ile tedavi ediliyor. Pigment kökenli doğum lekeleri ise sütlü kahve lekesi ve mongol lekesi olarak adlandırılıyor.
Mongol lekesi
Yeni doğanların kalça ile sırt arka kısmında gri mavimsi renk değişikliği olarak biliniyor. Nadiren bacak ve omuzda da görülebiliyor. Cilde renk veren melanin hücrelerinin derinin alt tabakasında bulunması nedeniyle oluşuyor. Kendiliğinden zaman içinde sönüyor.