Özellikle öğrencilik çağlarında ortaya çıkan ve hızlı ilerleyen bir göz bozukluğu olan ”keratokonus” hastalığının öğrencilerin ders başarısını olumsuz etkilediği bildirildi.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurullah Çağıl, keratokonus hastalığının ilk aşamalarında normal bir miyop ya da astigmat göz bozukluğunu taklit ettiğini ancak genellikle daha hızlı ilerlediğini ve gözlük numarası yükseltilse dahi görme netliğinde artış olmadığını söyledi.
Keratokonus vakalarında gözün en ön kısmında bulunan saydam ve kaliteli bir mercek görevi yapan kornea dokusunun normalden farklılık arz ettiğini, mercek tabakasının zamanla deforme olduğunu ve görüntüyü göz içine bozuk yansıttığını anlatan Çağıl, bunun da görme kalitesinin bozulmasına neden olduğunu ifade etti.
Keratokonusun özellikle öğrencilik çağlarında ortaya çıkan ve fark edilene kadar çocukların ders başarısını olumsuz etkileyen bir göz bozukluğu olduğunu bildiren Çağıl, ”Keratokonus, çocukluk çağlarında ne kadar erken yaşta başlarsa o kadar hızlı ilerler” dedi.
Yüksek astigmat oluşturuyor
Başlangıç aşamasında ise göz muayenesinde miyop yada astigmat göz bozukluğu olarak görünen keratokonustan çoğu zaman göz doktorlarının dahi şüphelenmediğini anlatan Çağıl, “Keratokonus, bu aşamada ancak ileri bir tetkik olan kornea topografisi ölçümü ile fark edilebilir” değerlendirmesini yaptı.
Hastalık ilerledikçe yüksek göz numaralarının özellikle yüksek astigmat oluşturduğunu belirten Çağıl, ”Bu yüksek astigmat camlarla dahi yeterli görme sağlanamaz. Bu aşamada genellikle göz doktoru keratokonus hastalığından şüphelenir ve hastayı ileri tetkik için gönderir” ifadesini kullandı.
Ebeveynlere uyarı
Anne babaların, gözlük numaraları hızlı değişen çocuklarda veya astigmat numarası hızla artan çocuklarda keratokonus ihtimalini akla getirmesi gerektiğini belirten Çağıl, şunları kaydetti:
”Gözlük kullanmasına rağmen akranları kadar iyi göremeyen çocuklarda da bu hastalığı akla getirmek gerekir. Bir de anne ya da babada veya akrabalarda keratokonus mevcutsa, bunu muhakkak muayenede göz doktoruna belirtip keratokonus ihtimali yönünden de incelemeyi düşünmek gerekir. Bu hastalığın nedeni tam bilinmemektedir. Hastaların sadece yüzde 10’unda aile veya akrabalarda da görülür. Genetik etkiler olmakla birlikte çok fazla göz kaşımak gibi bazı faktörler de bu hastalığı ortaya çıkarabilir. ”
Çapraz bağlama tedavisi
Çocukluk çağlarında görülen keratokonusun genellikle ilerlediğine işaret eden Nurullah Çağıl, bu ilerlemeyi ”Cross-Link” veya ”Çapraz Bağlama” tedavisi ile durdurmak gerektiğini bildirdi.
Bu tedavide kornea tabakasına B2 vitamini damlattıktan sonra ultraviyole ışını uygulandığını ifade eden Çağıl, bu tedavinin kornea tabakasının sağlamlaşmasını sağlayacağını ve ilerlemeyi durduracağını kaydetti.
Nurullah Çağıl, ”Hastanın yine gözlük kullanmaya devam etmesi gerekebilir. Göz uygunsa gözlük yerine kontakt lensler de denenebilir. Eğer keratokonus çok ilerlemişse o zaman bu tedaviler uygulanamayabilir. Bu durumda yarım kat veya tam kat kornea nakli gerekebilir” şeklinde konuştu. Bazı kişilerde keratokonusun ilerlemediğine, özellikle daha geç yaşlarda başlayanlar bir miktar ilerleyip sonra durabileceğine işaret eden Çağıl, bu vakalarda çapraz bağlama tedavisine gerek olmadığını söyledi.
Devlet bünyesindeki en kapsamlı yer Atatürk Hastanesi Keratokonus Merkezinde keratokonusla ile ilgili tüm tedavilerin ücretsiz uygulandığını anlatan Çağıl, Türkiye’nin her yerinden bu hastalıkla ilgili başvuru olduğunu ve tedavilerin en kısa zamanda yapılabildiğini sözlerine ekledi.
(AA)