Erken doğumla gelen tehlike

Doğumdan sonra 28 gün içinde yaşamını yitiren bebeklerin çoğunda erken doğumun söz konusu olduğu, 24-28 hafta arası doğan bebeğin yaşaması halinde ise iki bebekten birinin sağlık sorunları yaşadığı belirtildi.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ali Ergün, gebeliğin 20. haftasından sonra ve 37. haftasından önce doğan bebeklerin halk arasında erken doğum olarak bilinen prematüre bebekler olduğunu söyledi.

“Doğumdan sonra 28 gün içinde yaşamını yitiren bebeklerin çoğunda erken doğumun söz konusu olduğunu” vurgulayan Ergün, bebek ölümlerinin ülkelerin gelişmişlik düzeyini gösteren önemli bir ölçü olduğunun altını çizdi.

Spastik bebeklerde çoğu kez birinci nedenin erken doğum olduğuna dikkati çeken Ergün, şunları kaydetti:

“Görülme oranı, siyah ırkta daha fazla olmakla beraber tüm doğumların yüzde 8-10’unu oluşturur. Erken doğum nedenlerinde de ilk sıralarda çoğul gebelikler ve önceden erken doğum yapmış olmak gelir.

Türkiye’de on bebekten biri erken doğmaktadır. Yılda yaklaşık 120-140 bin erken doğum olmaktadır. Erken doğum, bebek ölümlerinin birinci sebebidir ve sadece ölüm değil sorunlu bebeklerde de önemli bir nedendir. Örneğin, 24-28 hafta arası doğan bebeğin yaşaması halinde, iki tanesinden biri uzun vadede sorunlu olabilir.”

Akciğer gelişimi için ilaç uygulaması

Her anne adayının erken doğum yapma riski taşıdığına dikkati çeken Ergün, erken doğum yapanların büyük bölümünün yüksek riskli gruptan olmadığını vurguladı. Ergün, erken doğumun öngörülmesi halinde bebeğin akciğerinin fonksiyonel gelişiminin sağlanabilmesi için ilaç uygulamasının mutlaka yapılması gerektiğinin altını çizdi.

İlaç uygulamasından sonra, rahim kasılmalarını engelleyen tedavi ile doğumun en az 48 saat ertelenebildiğini anlatan Ergün, bu şekilde hem bebeğin akciğer sorunlarının azaltılması hem de anne karnında uygun merkeze sevk için zaman kazanıldığını söyledi.

Ergün, söz konusu ilacın gebelik boyunca sadece bir kez uygulanabildiğine dikkati çekerek, ilacın kesinlikle koruma amaçlı rastgele kullanılamayacağını vurguladı.

İlaç kullanımı öncesinde anne adayının detaylı öyküsünün alınması ve gerekli testlerin yapılması gerektiğinin altını çizen Ergün, erken doğum riski bulunan gebelerin doğumu mutlaka yenidoğan yoğun bakım merkezi olan bir yerde yapması gerektiğini söyledi.

Ergün, tam donanımlı “perinatal merkez”lerin ülke çapında yaygınlaştırılması gerektiğini belirterek, “Böylece erken doğmuş bir bebek ambulans içinde hastane hastane dolaşmaz veya daha kötüsü bir şehirden diğerine nakledilmez” dedi. Söz konusu bebeklerin çok hassas olduğunu vurgulayan Ergün, nakil sırasında bebeklerin büyük zarar görebileceğini ifade etti.

Öte yandan Ergün, erken doğum riski taşıyan anne adaylarına yatak istirahati verilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığı değerlendirmesinde bulunarak, kanıta dayalı araştırmaların hiçbirinde yatak istirahatinin yararının gösterilmediğini bildirdi.

(AA)

Başa dön tuşu