Yaşanılan durumların tam olarak hamilelikten mi yoksa başka bir durumdan mı kaynaklandığını anlamak için her hafta nasıl bir gelişme ile karşılaşacağınızı bilmek aslında çok işinize yarayacaktır. İlk hafta ile ilgili olarak ilk bilmeniz gereken kelime trimesterdir. 9 aylık sürecek hamilelik döneminizde 3 ayrı trimester dönemine gireceksiniz. İlk 3 aylık dönem 1. Trimester dönemini oluşturur. Bu süreçte bebeğin organları yavaş yavaş oluşmaya başlar ve hamileliğin vücutta yarattığı değişimlere adapte olmaya çalışırsınız. Aslında sıkıntılı bir üç ay olacağını belirmezsek bu konuda biraz hazırlıksız yakalanabilirsiniz.
2. Hafta
1 ve 2. Hafta aslında hamileliğin başladığının bile fark etmezsiniz. Aslında döllenen bir yumurta olmadığı için eğer başarılı bir birleşme olmazsa hamile de kalmazsınız. Ortada henüz bir bebek yoktur. Ancak vücudunuz bu duruma hazırlanmaya başlamıştır bile. Rahminizin iç çeperi kalınlaşmış ve döllenmiş yumurtanın tutunabilmesi için kendini hazır hale getirmiştir. Ortada döllenme olmasına rağmen bu kısmın hamilelik süreci içerisinde yer alması saçma gelebilir. Ancak sperm ve yumurtanın tam olarak ne zaman döllendiğini kestirmek kolay değildir. Durum böyle olunca hamileliğin ilk başlangıç tarihinin de son regl günü olduğu kabul edilir. Tam anlamıyla hamile kalma durumu 2. Hafta sonunda gerçekleşir. Eğer bu 2. Haftada yumurta ve sperm sağlıklı bir şekilde birleşerek döllenirse hamilelik başlamış olur. Toplam hamilelik süreci bu iki hafta ile birlikte 40 haftadır. Hamile olarak geçen zaman dilimi 40 haftadır, ancak yumurtlama olarak geçen zaman dilimi 38 haftadır diyebiliriz. İlk hafta hamilelik belirtileri arasında genel olarak yaşanan belirtilere bakacak olursak; regl zamanının gecikmesi, mide bulantıların artması hatta kusma, halsizlik hal, yiyeceklerden tiksinme veya aşerme, ağızda metalik bir tat oluşması gibi belirtiler sayılabilir. Hamileliğin ilk haftalarında yaşanan çoğu belirti aslında regl olma belirtilerine benzer. Bu nedenle çoğu kadın regl sancısı çektiklerini düşünürken aslında kasıklarında oluşan ağrı hamilelik belirtisidir. Hamileliğin ilk sürecindeki belirtiler kadından kadına değişiklik göstermektedir. Kesin olarak tüm belirtileri her kadının yaşayacağını söylemek doğru olmaz.
3. Hafta
Hamilelikte 3. Hafta da bir şeyler hissetmek için daha çok erken olan bir haftadır. Embriyo yeni döllenmiş ve rahme yerleşmiştir. Asıl değişimler bu haftadan sonra hissedilmeye başlar. İçinizde oluşan embriyo henüz sadece hücrelerden ibarettir ve büyüklüğü bile sadece 0.150 mm’dir. Anne adayı bu haftada Bta hCG değeri 5 ile 50 arasında bir değere sahiptir. Ancak bu normal olarak değerlendirilir. Bu nedenle bu süreçte yapılan test sonuçları doğru yanıt vermeyebilir. Hamileliğin erken dönem belirtileri de bu süreçte kendini belli edebilir. Ek olarak kramp ve ağrılarla beraber akıntı da artabilir. Hamile kalsanız dahi döllenme sonrasındaki 5-10 gün sonra lekelenme yaşayabilirsiniz. Ancak bu çok hafif olur ve implantasyon olarak geçer. Bu kanamanın oluşmasının sebebi reglden bağımsızdır. Bebek rahme tutunmaya çalışırken bazı yıkıcı enzimler vücut tarafından salgılanmaya başlar. Bu durumda hafif kanamalara sebep olur.
4. Hafta
Hamileliğin 4. Haftasında büyümeye başlayan hücre oluşumu iki gruba ayrılır. Bir kısmı bebeği oluşturur, diğer kısmı da plasentayı. Amniyon kesesi ve besin kesesi bu dönemde oluşur. Endoderm, mezoderm ve ektoderm denen 3 embriyo katmanı da bu süreçte meydana gelir. En iç katman olan endoderm bebeğin sindirim sisteminin, karaciğerinin oluşacağı kısımdır. Orta katman ise mezoderm olarak geçer ve çok yakın bir zamanda kalbi, cinsel organları, kemikleri, böbrekleri ve kasları burada oluşacaktır. En dış katmanda ise sinir sistemi, saçlar, deri ve gözler oluşacaktır. Hamileliğin erken dönem belirtileri bu haftada oldukça yoğun hissedilmeye başlar. Ancak karın şişmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Bu hafta aslında kadının regl olmayı beklediği ve hamile olduğundan şüphelendiği ilk dönemdir. Bebeğe adapte olmaya çalışan vücutta kalp atışları kan akışını artırmak için hızlanabilir. Göğüsler iyice hassaslaşır, rahim ağzının rengi değişmeye başlar. Duygusal anlamda da bu süreç hormonların adeta çıldırmaya başlaması sebebiyle çok farklı ruh hallerine kadını sokabilir. Bu hafta da mide bulantısı da oldukça yoğun bir şekilde hissedilir.
5. Hafta
Bebeğin boyu 1.25 mm ulaşır. Kalp de şekillenmeye başlar. Tam çalışmaktan uzaktadır ancak kalbi atmaya başlamıştır. Bebeği görmek isterseniz vajinal yolla yapılan ultrasonla görebilirsiniz. Anne adayı sık sık idrara çıkmaya başlar. Göğüslerdeki acı ve hassasiyet devam eder. Meme ucunun rengi değişebilir ve buradaki bezelerin yoğunlaştığını hissedebilirsiniz. Akıntılar da fazlalaşır. Halsizlik, çabuk yorulma yoğun bir şekilde hissedilir. Mide bulantısı da yoğun bir şekilde devam edebilir. Bunun önüne geçmek için yağlı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmak ve kolay sindirilebilir ürünleri tercih etmek işe yarayabilir. Kan şekerini dengelemek için de yüksek proteinli ara öğünler tercih edilebilir. Bol sıvı tüketimine devam edilmelidir. 5 ile 10. Hafta bebeğin en savunmasız olduğu aylar olduğu için çok dikkat edilmesi gerekir. Zararlı toksik maddelerden kesinlikle uzak durulmalıdır. Enfeksiyon kapma riski olan durumlardan kaçınılmalıdır. Röntgen gibi radyasyon yayan ortamlara girilmemelidir. Beslenmeye özellikle dikkat edilmelidir.
6. Hafta
Bebeğin büyüklüğü 2-4 mm ye ulaşır. Büyüme hızı da birden 3 katına ulaşır. Çene kemikleri ile çenesi gelişmeye başlar. Başının iki yanında küçük girintiler oluşur. Bunlar da daha sonra kulakları meydana getirecektir. Daha sonra da gözleri oluşturacak olan optik kabarcıklar meydana gelir. Beyin de oluşmaya başlamıştır. 6. Haftada artık bebeğin kalp atışları duyulmaya başlar. Anne adayı da birkaç kilo alabilir. Ancak mide bulantısı varsa kilo da verilmiş olabilir. Bu süreçlerde doktora giderek hamileliğinizi kontrollü bir şekilde devam ettirmeniz sizin açınızdan iyi olacaktır. Doktora verilmesi gereken bazı bilgiler vardır. Bunları önceden hazırlayarak giderseniz muayene süreciniz çok daha kolay ilerler. İlk olarak adet dönemleri, kullanılmış olan doğum kontrol yöntemleri, önceden düşük veya kürtaj olduysa bunlar hakkında bilgi, alerjenler ve sürekli kullanılması gereken ilaçlar varsa bunların hepsi doktora belirtilmelidir.
7. Hafta
Bebeğin ağzı ve dili şekillenmeye başlamıştır. Bağırsaklar gelişerek apandist oluşmuştur. Kol ve bacakları oluşturacak çıkıntılar belirginleşir. Eller, kollar, omuzlar ve ayaklar ile dizlerin bölümleri belirlenmeye başlar. Böbrekler de yerine oturmuştur. İdrar üretimleri ve boşaltım görevleri henüz başlamamıştır ancak hazırlık sürecindedir. Kafatası şeffaftır. Hatta dışarıdan bakılabilecek olsa beyninin kıvrımları kafatasından gözükebilir. Annede yaşanan değişimler artık daha yavaş ilerlemektedir. Hamile olunduğu dışarıdan belli olmaz. Hala erken hamilelik belirtileri devam ediyor olabilir, bu doğal bir süreçtir. Kabızlık, şişkinlik gibi durumlardan şikayetçi olunabilir.
8. Hafta
Bebeğin boyu 1.4 ile 2 cm arasına yaklaştı. El ve ayak parmakları perdeli de olsa oluşmuştur. Kollar ve bacaklar uzayarak belirginleşirler. Göz kapakları, kulaklar, üst dudak ve burun ucu belirginleşmeye başlar. Kalp fonksiyonları da daha çok gelişir. Dakikada 150 vuruş sayılabilir. Annelerde olan değişikliklerde ise hacimsel çok göze çarpan bir değişim gözlenmez. Ancak rahim büyüdükçe bazı şikayetler de artacaktır. İdrara çıkma ihtiyacı fazlalaşır. Karın altında kramplar ve ağrılar daha sık yaşanmaya başlar. Birçok kadın siyatik ve sinir ağrıları da çeker. Bunlar kalçada, sırt altında, diz yanlarında katlanılması zor olan ağrılar çekebilirler. Bu bölgelerdeki basıncı azaltarak ağrının hafiflemesi sağlatılabilir. Bu dönemde dikkat edilmesi gereken en önemli enfeksiyon türü toksoplazmadır. Evcil hayvanlardan ve çiğ etten bularak düşüğe sebep olabilir. Kalsiyum, folik asit, demir, magnezyum, B6 ve çinko ağırlıklı beslenmek gerekir.
9. Hafta
2.2 ile 3 cm arasında olan bebeğinizin kafası vücuduna göre oldukça büyüktür. El ve ayaklar oluşmaya devam ederi. Eller de bileklerden kıvrılarak şekillenir. Ayaklar vücudun ortasına yaklaşır, dirsekler daha da belirgin olur. Bağırsaklar uzamaya devam eder. Pankreas ve safra kesesi oluşur. Cinsiyet henüz belirli değildir ancak içi üreme organları oluşmaya başlar. Ultrasonla bakıldığında bebek görülebilir. Bu hafta erken hamilelik dönemi belirtilerinin yoğun olarak hissedildiği son dönemdir. Kasık ağrısı devam eder. Normalde kasık ağrısı şiddetli olsa da katlanılamayacak seviyeye gelirse ve kanama yaparsa doktora gidilmelidir. Anne adayları sauna, sıcak küvet ve kaplıca gibi yerlere gitmemelidirler. Elektrikli battaniye ve mikrodalga fırının etkilerine karşı oldukça duyarlıdırlar.
10. Hafta
Bir erik büyüklüğüne gelen bebeğin yaşamsal organları tam olarak oluşmaya başlamıştır. Embriyonik dönem bitip fetal dönem başlamıştır. Sakatlıkların çoğu 10. Haftadan önce ortaya çıktığından bu döneme kadar herhangi bir sıkıntı çekmediyseniz bundan sonra daha rahat bir şekilde hamilelik sürecinizi geçirebilirsiniz. Bebeğin e ve ayak parmakları artık birbirinden ayrılır, iskelet kemikleri ile kıkırdaklar oluşmaya başlar. Dirseklerini oynatabilir ve göz kapakları şekillenir. Ancak gözleri kapalıdır. Dış kulaklarda son halini almaya başlar. Böbreklerinin idrar üretimi artar ve erkek olacaksa testosteron hormonu üretilmesi başlar. Annenin hamile olduğu hala belli değildir. Ancak sıkı kıyafetler giyilmemelidir. Kilo alınmaya ufaktan başlanır. Vücuttaki ödem artar. Halsizlik halleri ve kabızlık devam edebilir. Akıntıların yoğunluğu azalmayabilir. Duygusal olarak yaşanan iniş çıkışlar artabilir.
11. Hafta
11. haftada bebeğin büyüklüğü 6cm e kadar ulaşabilir. Kulaklar başın yanındaki asıl yerlerini almak için hareket ederi. Baş dikleşir ve çene göğüsten ayrılmaya başlar. Cinsiyet henüz belli olmamıştır. Bu dönemde bebeğin gelişimi oldukça hızlı bir şekilde ilerlerken annenin yaşadığı değişimler artık hızını düşürür. Bulantılar ve kusmalar devam edebilir. Uykusuzluk çekilebilir bunun yanı sıra rüyalar canlanabilir. Yaşadığınız baş ağrılarının sebebi de hamilelikten kaynaklanıyor olabilir.
12. Hafta
Bebeğin el ve ayak parmakları tamamen ayrılır ve tırnaklar büyür. İnce tüyleri çıkmaya başlar. Sinir sistemi gelişmeye devam eder. Sindirim sistemi de glikozu absorbe ederek yiyecekleri bağırsaklara iten kasılmaları oluşturabilir. 12. Haftayla birlikte östrojen ve progesteron üretimi artış gösterir. Göğüslerin içinde süt bezleri büyümeye başlar. Ayrıca meme uçlarının etrafındaki kahverengi halkalar da büyüyüp koyulaşır. Rahim alt karın boşluğuna sığmayacak kadar büyür. İdrar torbası üzerindeki baskı azalır. Kilo artışı yaşanabilir. Anne adayı baş ağrıları çekebilir ve vücudunda kahverengi lekelenmeler oluşabilir. Doğumdan sonra bunlar geçer. Kılcal damalar belirginleşip ciltte küçük kırmızı dal görüntüleri oluşturabilir.
13. Hafta
Bebeğin boyu 7.8 cm e kadar çıkabilir. Bebeğin vücudunun kalan kısmı hızla büyürken kafasının büyümesi yavaşlar. Bağırsaklar gelişmeye devam eder ve bebeğin karnında yerleşmeye başlarlar. Ses telleri oluşmaya başlar. Kulaklar normal pozisyonuna ulaşmıştır. Annenin de karnı ufak bir şekilde büyümeye başlamıştır. Bel kalınlaşmaya başlar. Hamile döneminde çatlaklar bu haftadan itibaren oluşmaya başlayabilir. Bunu engellemek için yavaş kilo alımı sağlanmalıdır. Güneşten korunmalı ve egzersiz yapılmalıdır.
14. Hafta
Bebek hızlı bir şekilde büyümeye devam eder. Boynu uzayarak başı daha çok dikleşir ve daha düz bir pozisyona sahip olur. Bebeğiniz erkek olacaksa bu haftada prostat bezi oluşur. Kız olacaksa karından pelvise doğru yumurtalıklar hareket eder. Bu hafta sonunda damak tamamen oluşur. Anne için de artık hamile kıyafetleri giyme vakti gelmiştir. Ciltte ve kaslarda gerilmeler meydana gelebilir. Geceleri bacaklarda ağrılar hissedilebilir. Kasık ağrısı da çok sık yaşananlar arasındadır. Hemoroit de birçok gebe kadının canını sıkabilir. Nefes alıp verme hızı artar. Çünkü akciğerlerin nefes alma kapasitesi genişler. Ciltte lekelenmeler oluşabilir. Ben oluşumu normaldir ancak fazla büyürse cilt doktoruna gösterilebilir.
15. Hafta
Hamileliğin 4. Ayındasınız. Bebeğiniz 10 cm civarına kadar geldi. Kaşlar ve kafa derisi üzerinde de tüyler çıkmaya başladı. Kemiklerin gelişimi devam ediyor bu haftanın sonunda yumruk hareketi yapabilecek. Soluk alma, emme ve yutma hareketlerini yapabiliyor. Annede ise göbek büyümeye başlamıştır. Göğüslerden süt gibi akıntılar gelebilir. Halsizlik devam edebilir. Hazımsızlık ve diş etlerinde hassasiyet yaşanabilir. İştah açılır. Bacaklarda varisli damarlar oluşabilir. Bu haftalarda idrar yolu enfeksiyonu riski oldukça yüksektir. Mide yanması da annelerin yaşadığı sıkıntılardan bir diğeridir. Tansiyon düşmesi gebelik döneminde özellikle bu haftalarda kendini gösterir.
16. Hafta
Bebeğin başı lanuga denilen ince vücut tüyleriyle kaplanır. Tırnakları belirginleşir. Bacaklar da kollardan daha uzun bir hale ulaşmıştır. Dokunma duyusu hassaslaştığından anne adayı göbeğini okşadığında içeride bebek de kımıldayacaktır. Bu dönemde bebeğin hareketlerini yavaş yavaş hissetmeye başlarsınız ve artık cinsiyeti için doktorunuza gidebilirsiniz. Bebeğin etrafındaki amniyotik sıvı artar ve annenin karnı da büyümeye başlar. Sırt üstü dümdüz yatmamak annelere verilen tavsiyeler arasındadır. Beslenmeye da oldukça dikkat edilmelidir. İştah açılacağı için annenin de yediklerine dikkat etmesi büyük önem taşır.
17. Hafta
Bebeğin boyu 13cm civarını bulur ve ağırlığı da 150 grama kadar çıkar. Yağları oluşmaya başlar. Bu da vücut ısı üretimi ve metabolizmasının oluşmaya başladığının bir göstergesidir. Emmek ve yutmak gibi özellikleri iyice oturmaya başlar. Gelişigüzel kalp atışları artık daha düzenli bir hale girmiştir. Çok nadir de olsa bebeğin karın içindeki hareketleri hissedilebilir. Cinsiyet belirlenmesi için bir önceki haftaya göre daha net sonuçlar alabilirsiniz. Annenin karnı büyümeye ve belirginleşmeye devam eder. Artık neredeyse hamileliğin yarısına gelinmiştir. Hamilelikte rahmin ve ceninin büyümesiyle rahmin üst kısmının her iki yanına ve yan pelvis duvarına bitişik olan yuvarlak bağlar gerilip çekilerek ağrı oluşturabilir. Vajinal akıntı normaldir, ancak kötü koku ve kaşıntı varsa enfeksiyon olma riski çok yüksektir. Bu nedenle mutlaka doktora görünülmelidir.
18. Hafta
Esneme ve hıçkırma yetenekleri karın içinde bebek tarafından geliştirilmeye başlanır. El ve ayak parmakları ile parmak izleri artık belli olmuştur. Ultrason ile bebeğin kalp atışlarında bir normallik olup olmadığı bu haftalarda anlaşılabilir. Bebeğin cinsiyeti için doktora gidilebilir ancak en iyi sonuç 20. Haftadan sonra alınır. Anne bu vakte kadar ortalama 5 kilo almış olabilir. Nabız ve iştah da artış gözlenebilir. Burun tıkanıkları ve ufak kanamalara rastlanabilir. Belde ve sırtta ağrılar oluşabilir. Çünkü artık vücudun ağırlık merkezi değişiyor. Göbek deliği dışarı çıkar. Dalgınlık hali oluşabilir. Ancak ruhsal olarak daha dengeli bir hale girilebilir.
19. Hafta
Bebeğin vücudu, onun derisini koruyan vernisk denen bir sıvıyla kaplanır. Böbrekleri de artık çalışmaya başlar ve idrarını yapmaya başlar. Duyma yeteneği gelişir. Kaslar ve beyin arasındaki sinir sistemi yavaş yavaş oturmaya başlar. Parmak emme ve baş hareket ettirme gibi hareketleri bilinçli olarak yapmaya başlar. Bu haftada rahim aort damarına basınç yapmaya başlar ve bu da baş dönmesine sebep olabilir. Kansızlık baş gösterebilir ve kan şekeri seviyesini sürekli kontrol ettirmek gerekir. Beslenme ise bir günde 5-6 öğüne kadar çıkarılmalıdır. Yatış pozisyonları genelde yan şekilde olmalıdır.
20. Hafta
5. ayda bebeğinizin cinsiyetini öğrenebilirsiniz. Bebeğiniz kız ise rahmi şekillenir ve vajina kanalı gelişir. Erkeklerde ise testis karından aşağı iner. Bebeğin cildi kalınlaşmaya devam eder. Epidermis, dermiş, subkutis oluşur ve saç ile tırnaklar gelişmeye devam eder. Annenin karnı hızla büyür. Bu döneme kadar 4.5 kilo ideal alınması gereken kilo olarak değerlendirilebilir. Kiloların artmasıyla çatlak oluşumları ve ağrılar da artabilir. Dolaşım sisteminin genişlemesiyle tansiyon normalin altına düşebilir. Vücutta daha fazla kan yapılır. Alyuvar miktarı arttığından demir eksikliğinden kaynaklı kansızlık yaşanabilir.
21. Hafta
Bebeğin ölçüleri 18cm e kadar ulaşır. Annenin yediği her şeyin tadını artık bebek de tatmaya başlar. Kollar ve bacaklar sonunda doğru oranlarına ulaşmışlardır. Beyin ve kaslar arasında da nöron bağlantıları sağlanmıştır. Kıkırdak doku yavaş yavaş kemikleşmeye başlar. Ani seğirme ve kasılmalar bu nedenle baş gösterebilir. Bu haftalarda bebeğin hıçkırığı bile anne tarafından hissedilebilir. Annede ise şişkinlikler artabilir. Bunun önüne geçmek için bol bol su içmek gerekir. Tüm gün ayakta durmak bacakların daha çok şişmesine neden olur. Arada bir yerden yükseğe koyarak ayakları dinlendirmek işe yarayacaktır. Bel ise kalınlaşmaya devam ederi. Daha da hızlı nefes alıp verilmeye başlanır. Nefes darlığı şikayeti akciğerlerin kapasitesinin artmasından kaynaklanır. Mide yanması, idrar yolu enfeksiyonu gibi rahatsızlıklara da oldukça sık rastlanır. Ayaklar da tam bu haftalarda şişmeye başlar.
22. Hafta
Dokunma, görme, işitme ve tat alma duyuları gelişmeye devam eder. Dokunma duyusunu keşfetmeye başlarlar. Üreme sistemleri gelişir. Kızlarda vajina oluşur. Erkeklerde testisler aşağı inmeye başlar. Bu dönemde anne adayı hamileliğe daha çok alışmıştır ve artık çoğu hareketini daha rahat bir şekilde halleder. Prosesten hormonu seviyesi östrojenden daha yüksekken önceki aylarda, 20. Ve 21. Haftalarda eşitlenirler. Rahim kasılmaları ara ara yaşanabilir. Halsizlik ve kansızlık da kendini gösterir. Grip, ishal de can sıkıcı bir hale gelebilir. Tüm can sıkıcı durumların üstesinden gelmek için yapılacak en iyi şey düzenli beslenmek ve bol bol su içmektir.
23. Hafta
Bu haftada artık 6. Ayındasınızdır. Bebek yavaştan tombullaşmaya başlar. Vücudu kaplayan tüyler de koyulaşmaya başlar. Ciğerle dışarıda hava almasını sağlayacak şekle girmeye başlarlar. Solunum hareketleri başlar ama bunlar sadece deneme çalışmalarıdır. Annenin rahmi daha da büyür. Bununla birlikte amniyotik sıvı miktarı artar ve plasenta da büyür. Bu hafta içerisinde diyabet hastası olmayan bir anne de olsanız şeker testi yaptırmanızı tavsiye ederiz. Şeker tarama testi hem annenin hem de bebeğin sağlığını önemli ölçüde etkiler. Ara ara annelerde kanamalar gerçekleşebilir. Bunun sebebi cinsel ilişki sırasında zarar göre rahim ağzı kadar basit bir şey olabilir. Ancak karın ağrısı gibi sebepler de bu kanamalara da eşlik ediyorsa mutlaka doktora muayene ettirilmelidir. Burun kanamaları oldukça sık görülebilir. Kan akışının artması mukoz dokuları şişirir ve yumuşatır. Bu dokular da mikropları uzak tutmak için daha çok mukoz üretirler. Sonuç olarak da burun kanamaları gerçekleşir. C vitamini takviyesi alarak bu durumun önüne geçilebilir.
24. Hafta
Bebeğin hareketleri daha çok hissedilmeye başlar. Kirpikleri belli olur. Henüz herhangi bir pigmenti olmadığı için ten rengi belli değildir. Bebek amniyotik sıvı içinde düz veya ters durduğunun bilincindedir. Çünkü artık iç kulağı gelişmiştir. Erken doğumlar bu aylarda yaşanabilir. Ancak yüzde 50 yaşama şansları vardır. Bebeğin hareketlerini her gün hissedemeyebilirsiniz. Bu oldukça normal bir durumdur. Net olarak 28. Haftadan sonra bebeğin hareketlerini her gün hissedersiniz. Bazen bebeklerin vuruşları o kadar sert olur ki annenin canını yakabilirler. Bu zamanlarda onun dengesini şaşırtmaya çalışın ve tepkilerini başka yerlere yöneltmesini sağlayın. Anne de artık bu dönemde yaklaşık 7 kilo almıştır. Burun tıkanıklığı ve kanamalar devam edebilir. Vajinal akıntılar hala mevcuttur. Ancak rengi sürekli olarak kontrol edilmelidir. Göğüs uçlarında ise sarımsı sıvı damlacıkları oluşmaya başlar. Bu da ağız sütü olarak adlandırılır. Bebek ilk doğduğunda onun besini bu ağız sütü olacaktır. İdrar kaçırma durumları yaşanması normaldir. Ancak bazen gelen sıvı amniyotik sıvıdır. Bunun hangisi olduğunun tahminini yapmak her zaman kolay olmamaktadır.
25. Hafta
Bebeğin derisinin altındaki kılcal damarlar belirginleşir ve içleri de kanla dolar. Ciğerlerindeki kılcal damarların üzerinde olduğu hava kesecikleri de ilk nefesini alması için hazır hale getirilmeye başlanır. Burun delikleri yavaşça açılmaya başlar. Bebek artık rahmin içinde takla atıp yumruklarını rahatça savurabilmektedir. Bu dönemde doğan bebeklerin yaşama şansı oldukça yüksektir. Annenin kilo alımı ve karın büyümesi devam eder. Deri ve kaslar bu büyüme nedeniyle gerilirler ve bu da beraberinde kaşıntıyı getirir. Stresten bu dönemlerde çok fazla etkilenebilirsiniz. Ancak bebeğinizin de ruh sağlığını korumak için kendinizi stresli ortamlardan uzakta tutmalısınız.
26. Hafta
Bebeğin artık gözleri açılmaya başladı. Renkli kısmında pigment yok ama bebek artık görebiliyor. Parlak bir ışıkta veya yüksek bir seste bebeğin de tepkileri fazlalaşır. Artık uyuma ve uyanma zamanları da oluşmaya başlar. Annenin sırt ağrıları, pelvis baskıları, varisleri, krampları ve baş ağrıları daha sık yaşanabilir. Sol tarafa yatarak dinlenme, bebeğin dolaşımının daha kolay olmasını sağlar. Şişme problemleri de daha az olur. Artık hastane seçimi vakti de gelmiştir. Doktorunuza danışarak doğumunuzun tarihini belirleme aşamasına geçebilirsiniz.
27. Hafta
Bu haftada bebeğin ağzındaki tat tomurcukları çok yoğundur. Yediğiniz herhangi bir şeye hıçkırık ile anında tepki verebilirler. Ciğerler ve bağışıklık sisteminin gelişimi tamamlanmamıştır ama tamamlanmasına çok az kalmıştır. Bu hafta doğan bebeklerin yaşama yüzdesi 85tir. Bebeğin hareketlerinin yoğunluğu her zaman çok yoğun olmayabilir. Arada hareket ediyor olması yeterlidir. Çok hareket etmese de bebeğiniz oldukça sağlıklı olabilir. Bu durum sizi endişelendirmemelidir. Annenin kilo alımı devam eder. Ciğer kapasitesi hala artmaktadır. Nefes darlığı çekilebilir. Sindirim sistemi içinde yiyeceklerin hareket etmesi yavaş olur ve rahim bağırsaklara baskı yapar. Bu da mide yanması ve kabızlığa sebep olur. A, B ve E vitamini takviyesine çok önem verilmelidir.
28. Hafta
Bebeğin beyninin üzerinde karakteristik kıvrımlar oluşur. Beyin dokusunun miktarı da çoğalır. Artık derinin altında yağlar birikmeye başlar. Eskiden ç-cılız gözükürken şimdi derisinin altı dolmaktadır. Gözlerini kırpıştıracak kadar hareket edebilir. 20-30 dakika uyuma süreleri ile gün içerisinde düzenli bir şekilde uyuyup uyuma saatleri oluşur. Bu haftada bebeği sabah ve akşam hareketlerini kontrol etmek önemlidir. Anne adayları hemoroit yüzünden şikayetçi olabilir. Kasık ağrıları da ara ara devam eder. Kanamanın yaşanması çok normal bir durum değildir. Bu nedenle bu konu hakkında doktora başvurmak akıllıca olabilir. Mide yanması ve nefes darlığı da devam edebilir.
29. Hafta
Artık bebek gelişimini tamamlayamaya çok yaklaşmıştır. Kilosu birden derisinin altında oluşan yağlarla artmaya başlar. Tekmeleri eskisi gibi sert olmaz, çünkü büyümesi sebebiyle hareket alanı da daralır. Annenin bu döneme kadar aldığı kilo 11 kilo civarı olabilir. Rahim de kendini yavaştan doğum sürecine hazırlar. Yalancı kasılmalar başlar. Bunun yanı sıra düzenli kasılmalar da oluşur. Bu zamanlarda annenin saçında gür ve dolgun bir yapı oluşabilir. Gebelik sırasında saç telleri dinlenme evresinde daha çok kaldıkları ve daha az döküldükleri için olgunlaşırlar. Rahim de iyice büyür ve idrar torbasına baskı yapar. Gülüp öksürürken alta idrar kaçırmak bu nedenle garip karşılanmamalıdır. Kan dolaşımı sebebiyle sabahları yüzler ve gözler şişebilir. Geceleri ise en uygun yatış pozisyonu yan yatarak uyumaktır. Karnın altına da yastık koyularak daha rahat uyunabilir.
30. Hafta
Bebek 1 kiloyu geçmiştir. Boyu da 43 cme kadar gelmiştir. Beyni gidere büyür ve vücut sıcaklığı dengelenmeye başlar. Beyin ısı ayarını yapabildiği için onu sıcak tutmaya yarayan koruyucu tabaka yavaş yavaş sıyrılmaya başlar. Yani üzerindeki tüylenme de azalır. Bebeğin hareketlerini kontrol etmeye devam etmek gerekir. Doktorlar bu konuda annelere farklı kontrol yöntemleri gösterebilirler. Bebek rahim içinde kendine göre bir düzen oluşturur ve belli zamanlarda uyurken belli zamanlarda hareket eder. Bunların zamanını belirleyerek kontrol etmek önemlidir. Duş alırken suyun çok sıcak olmamasına dikkat edilmelidir. Eğer çok ağrınız varsa bunun için de doğru duruşları belirlemeniz ve ufak hareketler ile egzersiz yapmanız çok önemlidir. Hamile yogası bu zamanlar için büyük ölçüde yardımcı olmaktadır. Bitki çaylarına ağırlık verilerek stresi azaltmak da sağlanabilir.
31. Hafta
Bebeğin üreme sistemi hala gelişiyor. Kızlarda klitoris belirginleşecek, erkeklerde de testisler böbrek yanından yerlerini terk edip kasıklara inecek. Ciğerleri tam olgunlaşmasa da bayağı gelişti. Beş duyusunu daha rahat kontrol edebilir. Daha fazla uyumaya başlar. Bu dönemlerde bebek daha fazla uyuduğu için hareketlerinde azalmalar görülebilir. Annelerde de kilo alımı 12ye ulaşabilir. Vücudun su tutması anne adayının kendini huzursuz hissetmesine sebep olabilir. Şişlikler de oldukça artar. Özellikle ayaklar ağrı yapacak kadar şişmiş olabilir. Bacak bacak üstüne atmak gibi duruşlardan kaçınmak gerekir.
32. Hafta
Bebek yutmaya, nefes almaya, emmeye, tekme atmaya çalışarak kendini dış dünyaya hazırlamaya devam eder. Teni de artık şeffaf değildir. Ayva tüyleri de dökülmeye başlar. Tekmeleri yavaşlar ama hareketleri eskisi kadar yoğun olmasa da devam eder. Fetüs hareketleri daha güçlü ve düzenlidir. Kabızlık ve kramplarda artış görülür. Karın iyice gerildiği için kaşıntı artar ve sırt ağrıları yoğunlaşır. Burun kanamaları devam edebilir. Uyumada güçlük yaşanır ve anneyi doğum korkusu sarabilir. Tüm bunlar için doktorda yardım almak akıllıca olacaktır.
33. Hafta
Bebeğin kilosu artık iki kiloya ulaşmıştır. Amniyotik sıvı düzeyi zirvededir. Bu nedenle bebek hareket ettikçe anne de huzursuz hissedebilir. Annedeki antikorlar bebeğe geçmeye başlar ve bağışıklık sistemi de kendini tamamlamaya çok yakındır. Ciğerler de büyük oranda gelişimlerini tamamlamışlardır. Bebeğin hareketleri taklaları hala devam eder. Ancak hareketler düzensizdir. Amniyotik sıvısı azalmaya başlar. Ancak özel olarak annenin hissedebileceği bir durum değildir. Doktor tanısıyla belirlenir. Plasenta her zaman doğum sonrasında değil doğumdan önce de rahim duvarından ayrılabilir. Gerekli önlemler alınırsa bu durum anne için de bebek için de bir tehlike arz etmez. Annenin kilo alımı hızlanır. Alınan kilonun çoğu bebeğe gider. Bebek de hızla büyüdüğü için mide yanmaları da şiddetlenebilir. Amniyotik sıvının gelip gelmediğini net olarak anlayamayabilirsiniz. Gelen akıntının fazlalığına göre doktorunuza danışarak sıvı eksikliğini önceden belirleyebilirsiniz. Bu dönemlerde cinsel birleşme enfeksiyon kapma riski olduğu için sıkıntılı olabilir. Vajina açılmaya başladığı için bıçak saplanması gibi şiddetli ağrılar hissedilebilir.
34. Hafta
Bebeğin ayva tüyleri çoğunlukla kaybolmuştur. Cildi koruyan verniks tabakası da kalınlaşmaya başlar. Annede mide yanmaları sıklaşır. Mide ve bağırsak sorunları çoğalabilir. Ancak bebek leğen kemiğine doğru inerse midede yaşanan sıkıntılar biraz olsun hafifleyebilir. Akıntı şiddetli olarak devam eder. Gelen akıntının özelliği beyaz, sulu, hafif kokulu veya kokusuzdur. Ağır bir koku var ise enfeksiyon olma riski yüksektir. Karın ağrısı ile birlikte ateş, karında şişme de yaşanıyorsa mutlaka doktora gidilmelidir. Yalancı doğum sancıları da artık baş göstermeye başlar. Bu sancılar rahmin tepe noktasından başlar ve pelvisin alt kısmına doğru yayılır.
35. Hafta
Bebeğin beyin hücreleri hızla artar. Kafası da büyümeye devam eder. Duruşu da pelvise doğru yönelir. Bu şekilde durması normal doğumlar için istenen bir durumdur. Bebekte gerilmeler, yuvarlanmalar ve hareketlenmeler devam eder ancak çok yüksek bir hareket yoktur. Annenin bol miktarda vitamin ve mineral alması gereken dönemdir. Çünkü doğumdan sonra oluşan sütte bu vitamin ve mineraller direk olarak bebeğe aktarılacaktır. Karnın üst kısmı rahatlamıştır ancak leğen kemiğine, idrar torbasına ve kalçalara olan baskı artmıştır. Kanama yaşanıyorsa plasena ile ilgili bir sıkıntı olabilir. Doktora başvurulmalıdır. Artık bu haftadan sonra yaşanabilecek her türlü sorun için doktorla iletişime geçmek en mantıklısı olacaktır. Duygusal olarak sabırsız ve endişeli hissedilmesi normaldir. Nefes darlığı, hemoroid, idrar kaçırma gibi sorunlar deva edebilir.
36. Hafta
Bebeğin çoğu sistemleri dışarıda olsa da hepsi düzgün şekilde gelişmiştir. Buna sindirim sistemi de dahildir. Derisinin altında yağ depolamaya devam eder. Bebeğin hareketleri artık git gide azalmıştır. Duruşuna göre karında yumuşaklık hissedilebilir. Anne için artık hareket etmek de daha zor olmaya başlamıştır. Doğuma çok az bir süre kalması sebebiyle duygusal olarak endişeler de artabilir. Doktor ve hastane ayarlandıktan sonra doğum için gerekli hazırlıklara başlanmasında fayda vardır.
37. Hafta
Bebek bu haftada ilk nefes hazırlığını yapar ve ciğerlere amniyon sıvısı çekip boşaltır. Büyümesi durmamıştır, hala devam eder. Bebeğin rahimde duruşu bu zamanlarda belli olur. Eğer kalça kısmı pelvisteyse ters durumdadır ve doğum zamanına göre düzelmesi beklenir. Düzelmezse normal doğum dışında başka bir doğum şekli denenir. Artık annenin her an suyu gelebilir ve bebek doğabilir. Bu erken doğum sayılmaz. Çünkü bebek artık gelişimini tamamlamıştır. Bebek de doğum pozisyonunu aldığı için nefes alıp vermek daha rahat olur. Hazırlık sancıları sıklaşır. Diş etleri hassaslaşır. Kabızlık devam eder. Kalça ve pelvis bölgesinde ağrılar şiddetlenir.
38. Hafta
Bu aşamada artık lanugo tüylerinin tamamen yol olması ve verniks tabakasının gitmesi gibi ufak rötuşlar rahim içinde gerçekleşmektedir. Hareketlerde büyük ölçüde azalma vardır. Anne de artık doğuma hazır sayılır. Meme uçlarından sarı sıvı gelmeye başlar. Bağ dokuları da kendini doğuma hazırladığı için yumuşar ve gevşer. Bacaklar sanki gövdeden ayrılacakmış gibi bir his oluşabilir. Anne adayı duygusal olarak hem heyecanlı hem de ürkmüş olabilir. Doğum korkusunu yenme için doktordan yardım alınabilir.
39. Hafta
Annenin yürüyüşü zorlaşmış ancak nefes alması kolaylaşmıştır. Verniks ve ayva tüyler çoğunlukla gitmiştir. İzleri görülebilir, sonradan düzelecektir. Derisinin altında onu koruyacak kadar yağ birikmiştir. Beyni gelişmeye devam etmektedir. Anne de kendini normal bir insana göre oldukça büyük hissediyor olabilir. Kilo alımı artık durmuş bile olabilir. Ayaklar şiş olabilir ve yürüme konusunda sıkıntı çekiliyor olabilir. Çok çeşitli duygular içerisinde olunabilir. Bu oldukça normaldir. İlk kez hamile kalmıyor olsanız bile her kadın bunları hissetmektedir. Rahim ağzı incelmiş ve yumuşamıştır. Hatta biraz açılmaya da başlamıştır. Suyun patlaması da sadece doğum sırasında olmaktadır. Hatta bazen doktor bile patlatabilir. Ancak sızıntıların artması gözlenebilir. Kasılmalar da çok artmıştır.
40. Hafta
Artık bebek doğum hazır. Belki kasılmalara sebep olarak kendisi doğumu başlatacak belki de doktorunuzun belirttiği tarihte sancılarınız verilerek doğumunuz gerçekleştirilecek. 9 aylık bir bağın sonunda artık bu haftada bebeğinizi karnınızın dışına alarak kucaklayabileceksiniz. Hem sizin hem de eşinizin sesini çok rahat ayırt ederek tepki verebilecek. Belirlenen doğum tarihinden sonra da bebekler doğabilir. Tam döllenme tarihi bilinmediği için geç doğmuş denilmesi doğru olmaz. Ender de olsa bebeklerde de geç doğum olabilir. Bu durum doktorlar tarafından belirlendiğinde anneler hemen doğuma alınırlar. Masajlar ve kas gevşetme egzersizleri doğum öncesinde büyük yardım sağlayacaktır. Meditasyon ve nefes alma teknikleri de mutlaka öğrenilmelidir. Suyun gelip gelmediği, kanamanın olup olmadığı, sancıların sıklığı ve süresi doktora belirtilerek doğum zamanı tahmini olarak belirtilmelidir.
41 Hafta ve 42. Hafta
40. haftadan sonra sancılar yeterli derecede gelmiyorsa rahim açıklığına bakılır. Geç olabilecek doğumlarda doktorlar tarafından yapay sancılar verilerek doğumun yapılması sağlanabilir. Bazen doğum için beklenmesinin sebebi de bebeğin konumda olması olabilir. Normal doğum her zaman daha çok tercih edildiği için bebeğin düz dönmesi beklenebilir. Sürecin takibi hem bebeğin hem de annenin sağlığı için doktor tarafından bizzat yapılmaktadır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR