Astroloji gün geçtikçe popüler hale geliyor. Gezegenlerin hareketlerinden haberdar olmayan kalmadı. Ancak her şeyde olduğu gibi astrolojide de popülerleşme bilgi kirliliğini getiriyor. ‘Astroloji nedir ve hayatın içinde, özellikle de çocuklarımızla ilgili ondan nasıl ve ne kadar yararlanmalıyız’ sorularının yanıtlarını çocuğunu astrolojik göstergelerle büyütmüş bir anne ve astroloji uzmanı olan Asude Argun’a sorduk.
Astrolojinin dünyanın en eski navigasyon sistemi olarak tanımlayan Argun, “Neredeyiz ve ne yapıyoruz diye bakmak için bir haritadır astroloji ama yolun kendisi değildir. Haritaya yani özümüze bakıp sonra önümüze bakmamız gerekiyor” diyor.
Oğlunuz şu an üniversitede. Okuduğu bölümü seçmesinde astrolojik göstergelerin rolü oldu mu?
Evet, çok oldu. Oğlum şu anda Görsel İletişim Tasarımı okuyor. Onun doğum haritasında entelektüel ve sanatsal kısım ön plandaydı. Şu an okuduğu bölüm bu ikisinin birleşimi. O dönem OKS vardı, herkes ona çalışıyordu. Ben oğlumun potansiyelini görüyordum. Vasat bir öğrenciydi. Bir Anadolu lisesine girerse şöyle böyle bir İngilizce öğrenecek ve üniversiteye sıra geldiğinde ne yapacağını bilemeyecekti. Ama yetenekleri vardı. Keser, çizer, boyardı. Bilgisayarda diğer çocuklardan bir tık daha etkindi. Ne yapabilirim diye haritasına baktım. “Boşver OKS’yi kazanma, meslek lisesine git” dedim. Yakınlarım üniversiteye giriş puanı olumsuz etkilenecek diye itiraz ettiler. Oğlum ise çok mutluydu. Onun üniversiteye gireceği zamanlarda Türkiye’de teknik liselerin önü açıldı. Gittiği okul özel yetenek sınavı ile öğrenci alıyordu ve Türkiye’deki ilk ve tek olan bu okul evimizin beş kilometre ilerisine açılmıştı. O sene haritası şanslıydı. Lisede meslek sahibi oldu ve şu anda üniversitede mesleğini okuyor.
Sizin haritanız ne söylüyor? Bildiğim kadarı ile başka bir meslekten geliyorsunuz…
Tam bir kovayım. Haritamda astronomi ve astroloji vardı. Yeryüzüyle değil gökyüzü ile daha ilgiliydim. Uzay Bilimleri okumak istemiştim ama o zamanlar çok iddialı bir meslekti, bir kadının gece boyu gözlem yapıyor olması kabul görmüyordu. Hayat beni başka alanlara savurdu, uzun yıllar medyada çalıştım. Hobim olarak astroloji hep vardı. İlkokuldan beri… İlk kitabımı çok erken yaşta edinip elle harita çizmeye başlamıştım. Ardından profesyonel anlamda birçok eğitim aldım ve uzun yıllardır kendi şirketimle devam ediyorum. Astroloji benim için ayrı bir iş değil, bir yaşam tarzı. Astroloji ritmi ile yaşayınca ben gidip astroloji yapayım geleyim diye bir kavram yok.
Astroloji artık çok popüler ama yanılgılar da var sanki. Nasıl tanımlarsınız bu alanı?
Genel olarak gökyüzünün durumunu anlatan bir bilgi, bir de kişisel bilgi var. Birincisi bence astroloji bir bilim değildir. Asla da olmayacak. Bazı astroloji uzmanı arkadaşlarım bilimselleştirmeye çalışıyorlar ama bunun bilim adamlarına ayıp olduğunu düşünüyorum. Bir şeyin bilim olabilmesi için laboratuvara sokmanız ve onu sürekli test etmeniz gerekiyor. Astrolojinin küçük döngüsü, 26 bin yıllık bir döngü. Bu döngüyü laboratuvarda inceleyemezsiniz ama bunu inceleyemiyoruz diye laboratuvarda bilim üretenlere de ayıp etmememiz gerekiyor. Bence bu bir ilim. Eskilerin dediği gibi… Bilimsel verilerle de çalışan ama içinde manevi değerler de olan bir ilim. Astronomi gökyüzü bilgisini okur, astrolojide o gezegenler kişiye ne söylüyor kısmına bakarız. Nasrettin Hoca’ya “Dünyanın merkezi neresi?” demişler, o da bastonunu vurup, “Burası” demiş. Astroloji böyle çalışıyor. “Burası merkez ve bu merkezden bakınca ay, güneş bana ne diyor?” diye bakıyor.
Gökyüzü hareketlerini çok sık okur olduk ama en önemli kısım kişisel doğum haritamız değil mi?
Evet, bizim için parmak izi gibi önemli olan horoskop. O harita sadece size özel, sizin potansiyelinizi gösteriyor. Kişi bu potansiyeli bilirse, örneğin çocuğunun potansiyelini bilirse onun için nasıl iyi anne, baba olacağını, nasıl koçluk yapacağını bilecek. Çocuk anlatmasa da onun özel dünyasında nasıl sorunları olacağını, nerede dahil olup nerede uzak duracağını bilmesi için çok güzel bir araç. Bunu güzel kullanırsak işe yarıyor. Ama dakika başı ‘çocuğuma ne oluyor’ diye bakmaktan kaçınmak lazım.
Kaç yaşındaki çocuklar için danışmanlık alınabilir?
Çok küçük yaştaki çocukların annelerine harita okumuyorum. Psikologların da dediği gibi çocuğa ister ‘başarılı olacak’ ister ‘başarılı olmayacak’ diye etiket koyduğunuzda, çocuk bu etiketin altında kalıyor. Biz anne-babaya danışmanlıkta onunla nasıl iletişim sağlayacaklarına dair yönlendirme yapıyoruz. Bu daha anlamlı oluyor. İdealist anneler bebek yaşta, “Çocuğumu nasıl yetiştireyim?” sorusu ile geliyorlar. Onlara çocuklarının nasıl bir anne gördüğünü anlatmakta yardımcı oluyoruz.
Doğum haritasında anne-çocuk ilişkisini belirleyen nedir?
Astrolojide Ay, anneyi ifade eder. Bir haritada sizin Ay burcunuz sizin anne tanımızı belirtir. Başka göstergeler de var ama ana gösterge Ay’dır. Çocuğun ay burcuna bakarak annelere nasıl bir anne profilinde olmaları gerektiğini söylüyoruz. Mesela bebeğin Ay’ı Başak’taysa; titiz bir çocuktur, yere düşer, kalkarken elinin silinmesini ister. Anneye bu bilgiyi verirsek anne çocuğun elini siler, temiz anne olur. Ama anne farkında olmadan çocuğu titiz diye ondan daha titiz davranırsa çocuk obsesif hale gelebilir. Ay’ı Kova’da bir çocuk annesinin onu özgür bırakmasını ister. Anneler için çocuğu özgür bırakmak en zorudur. Hele bizimki gibi bir ülkede… Ama anne bu çocuğu özgür bıraktığında çocuk sadece o ağacın altında oynayacaktır, merak etmeyin. Ergenlik döneminde anne ile çocuğun nerelerde sürtüştüğüne bakıyor, anneye bu konuda yönlendirmeler yapıyoruz. Meslek seçimine yardımcı oluyoruz. Anne ve baba çocuğun haritası ile böylece uzlaşı sağlıyor.
Belli tarihte ve saatte doğurma çabasını nasıl buluyorsunuz?
Kişisel olarak böyle bir danışmanlık vermiyorum. Tek yeğenim var, ona bile vermedim. Tabii ki onların haritalarını kontrol ettim ama buna çok karışılabileceğini düşünmüyorum. Karışarak hayat boyu karma alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Bunu yapanı da görmedim bugüne kadar. Kardeşim de doğuracağı saate uyum sağlayamadı çünkü tuvaletten çıkamadı, ameliyathanedeki tüm sıralar oynadı. Aslında aileye olması gereken kişi geldi. Bu dönemde bize sağlık ve hastalık da soruluyor. Prensip olarak ne ömür uzunluğuna ne de doğacak kişinin ne zaman doğması gerektiğine dair danışmanlık vermiyorum, verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Annelerin bu konuda yapacakları en güzel şey özellikle 7’inci aydan sonra stresten uzak durup bebekle daha iyi bağlantı kurmak bence.
“Benimki yengeç olacak, hiç istemiyorum. Biraz sıksam da Aslan olsa” diyenler var örneğin.
Ben de yaşadım aynı şeyi o yüzden onları anlıyorum. Bana da doktor yengeç bir oğlun olacak dedi. Kendi haritama baktım ve gördüğüme üzüldüm. Ama oğlum iki ay erken gelmeye karar verdi ve İkizler oldu. Benim haritama göre ve o zamanın datalarına göre çok da güzel oldu. Ama erken doğurmak bir riskti. Sırf burç değişikliği için erken doğurmazdım tabii. Allah’ın işine de, bebeğin işine de karışılmıyor.
Çocuğunuzun Ay burcunu bilmek sizi nasıl değiştirdi?
Benim Ay’ım Kova’da, ben özgür ruhlu bir kadınım, özgür ruhlu bir anneyim. Ama benim oğlumun ayı Balık’ta ve o karşısında romantik bir anne görüyor. 2.5 yaşında yarım cümleleriyle bana, “Bana dönerken kirpiğinden korkuyorum” dedi. Çünkü o naif ruhlu. O zamanda beri oğluma dönerken her daim yumuşarım. Bana göre normal olan ona göre sert olabiliyor çünkü.
Astroloji ne değildir?
Astroloji mutlak bir uyum, aşk, mutluluk değildir. Bazen zorlanarak da öğreneceğiz. Haritada gergin zamanları da görürüz ama o zorluğu nasıl yaşayacağınızı konuşuruz. “Başıma ne gelecek?” değil, “Gelene ben ne yapmalıyım?” Astroloji kişiye kendi sorumluluğunu verir. Ben kişiye co-piltoluk yaparım. Direksiyonda ise kendisi vardır. Astrolojiyi kişiyi hep bu ana getirir ve bu an gelecektir zaten.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Anne-çocuk ilişkisinde Ay burcu linki için TIKLAYINIZ