Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner, günümüzde nadiren görülen birtakım çeşitleri dışında lenfomanın artık tedavi edilebilir hastalıklar ortasında yer aldığına dikkat çekiyor. Prof. Dr. Mustafa Çetiner lenfoma, 2000’li yıllara kadar yalnızca kemoterapi ile tedavi edilebilen bir kanser çeşidi iken günümüzde maksada yönelik akıllı ilaçların tedavide çığır açtıklarını belirterek lenfoma tedavisi hakkındaki yeni gelişmeleri Pudra.com okuyucuları ile paylaşıyor.
Bedenimizin en kıymetli savunma düzeneklerinden biri bağışıklık sistemimizin kıymetli bir modülü lenf bezlerimizde ve kemik iliğimizde olan lenfositler. Fakat lenf bezlerimiz bedenimizi hastalıklara karşı korurken birtakım durumlarda kansere dönüşebiliyor. Lenf sisteminde gelişen kanserlere de “lenfoma” deniyor.
Lenfoma denildiğinde aklımıza tek bir kanser tipi geliyor. Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner, aslında lenfomanın çok fazla çeşidi olduğuna ve bunların her birinin neredeyse diğer bir hastalıkmış üzere davranabildiklerine dikkat çekerek kelamlarına şöyle devam ediyor.
Nadir görülen kimi cinsleri dışında lenfoma, tedavi edilebilen bir kanser türü
Toplumda lenfomanın tedavi edilemediği formunda bir kanı olduğu için ismini duymak bile insanı korkutmaya yetiyor. Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner yaygın inanışın bilakis, ender görülen kimi tipleri dışında, lenfomanın günümüzde tedavi edilebilir hastalıklar ortasında yer aldığına dikkat çekiyor.
Lenfomanın ilerleme suratı, çeşidine nazaran değişiyor
“Lenfoma öncelikle Hodgkin ve Hodgkin dışı olmak üzere 2 ana kümeye ayrılıyor. Hodgkin dışı lenfoma da temelde; çok süratli, orta süratte yahut çok yavaş ilerleyen olmak üzere 3 ana kümeye ayrılıyor. Münasebetiyle birtakım çeşit lenfomalar agresif seyirli oldukları için tedaviye bir an evvel başlanması gerekirken, kimi lenfomalar ise çok yavaş seyirli olmaları nedeniyle ilaç tedavisine gereksinim duyulmadan yıllarca takip etmek kâfi gelebiliyor.”
Lenfoma tedavisinde kemoterapi dışı tedavi seçenekleri de var
“Bugün artık kemoterapi dışında, gayeye yönelik akıllı moleküllerin keşfiyle tedavinin seyri büsbütün değişti. Bu yeni formüller sayesinde lenfomanın tedavisinde önemli muvaffakiyetler sağlanabiliyor. Lenfomaların kıymetli bir kısmında hastaya son derece tatmin edici bir hayat mühleti ve gündelik aktivitelerini büsbütün yapabilecek bir ortam oluşturma talihine sahip olabiliyoruz. Evvelden hiçbir şey yapamadığımız agresif seyirli olan çeşitlerinde bile hastalığı denetim altında tutabiliyoruz.”
Lenfoma tedavisinde temel olarak kemoterapinin ise hala kıymetli bir yer tuttuğunu belirten Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner şu bilgileri veriyor:
Lenfoma tedavisinde kemoterapinin yeri
“Lenfoma hücrelerini üzerinde taşıdıkları işaretlerden tanıyan ve seçici olarak o hücrelere bağlanarak onları yok eden ilaçlar var. Bu ilaçlarla yapılan tedaviye “immünoterapi” ismi veriliyor. Üçüncü olarak hücre içi sinyal iletimlerini bozan ve hücrelerin gelişimini bu yolla engelleyen yeni tedaviler de mevcut. Bu tedavilerin büyük çoğunluğunu ağızdan alınan ilaçlar oluşturuyor. Bu küme ilaçlara “hedefe yönelik ilaçlar” deniyor. Bu 3 ana küme dışında radyoterapi de elimizdeki çok değerli bir silah ve hastalığın tedavisinde kıymetli bir rol oynuyor. Bilhassa radyoterapi metotlarının gelişmesiyle bu tedavi seçeneği günümüzde daha çok kullanılır hale geldi.”
