Okullar açıldı ve çocuklar sınıflarındaki yerlerini aldılar. Kimisi daha ilk günden okula, öğretmenine ve arkadaşlarına adapte oldu bile. Ama bazı çocukların kaygı düzeyi daha yüksektir. Onların okula adaptasyonunu sağlamak için ailenin okul yönetimiyle işbirliği içinde olması, gerektiğinde çocuk terapi merkezlerinden destek alması gerekir.
Okulun ilk haftası, özellikle okula yeni başlayan çocuklar ve aileleri için hassas bir dönemdir. Evin güvenilir, sevecen ve tanıdık ortamından sonra çok daha büyük, daha kalabalık, herkesin ve her şeyin yeni olduğu bir ortama yanında “annesi” olmadan girmek çocukta kaygı yaratır.
Çocuğun zihninde “Yanımda güvenebileceğim birisi olmadan ne yaparım, ya evimi bulamazsam, servisi kaçırırsam, arkadaşlarım bana kötü davranırsa, tuvalette kimse yardım etmezse, öğretmenimin isteklerini başaramazsam…” şeklinde bir kaygı listesi uzayıp gider.
Peki ne yapmak lazım? Nuh’un Gemisi Çocuk Terapi ve Aile Danışmanlığı’ndan Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı, Psikolojik Danışman Rehber Ayşim İncesulu, çocuktaki kaygı durumuna nasıl yaklaşılmasıyla ilgili şu bilgileri veriyor:
Kaygı durumuna yönelik sohbet edin!
Çocukla kaygılarına yönelik sohbetler yapmak son derece yararlıdır. Onun duygusunu anladığınızı hissettirin. Ayrıca duyduğu kaygı ve korkunun aslında geliştirici bir durum olduğunu, daha kendine yeterli ve daha becerikli bir hale gelmesi için ortam hazırlayacağını da anlatın. Açık uçlu sorular ile öğretmeninden hangi konularda yardım isteyebileceğini, hangilerini kendisinin halletmesi gerektiğini ortaya koyun. Tuvalete girmek, ayakkabısını bağlamak gibi küçük antrenmanlarınızı ilk hafta boyunca sürdürün.
Özgüveni yerleşmiş çocuklar kolay adapte oluyor
Özgüveni yerleşmiş çocuklar bu yeni ortama, yapılan destekleyici çalışmalarla çok daha çabuk adapte olacaklardır. Karşılaştıkları problemleri halledebildiklerini görmek onları rahatlatacak ve bir müddet sonra arkadaşlarını ev ortamına tercih eden, sosyal olarak program yapmak isteyen bireyler haline geleceklerdir.
Kaygı düzeyi çok yüksekse…
Kaygı düzeyleri yüksek çocuklarımız için ise ailenin, okulun rehberlik servisinin ve sınıf öğretmeninin işbirliği içinde olması ve süreci iyi yönetmesi gereklidir. Burada kritik davranış, ailenin okula ve okul yönetimine duyduğu güvendir. İşbirliği ve tutarlı davranışlar sorunu çözecektir. Ancak çocuğun kaygı durumu devam ediyor, sınıfa girmiyor, aktivite ve oyunları reddediyor, ağlama ataklarını sürdürüyorsa ısrar etmek fayda sağlamaz. Çocuk okula duygusal ve psikolojik olarak hazır değildir. Bu aşamada çocuk kendini hazır hissedene kadar çocuk terapi merkezlerinden destek almak, okul olgunluğunu ve özgüveni pekiştirici çalışmalar yapmak daha sağlıklı olacaktır.