Kontrol sizde olsun yeter
Anlayacağınız yöntem değiştirmekte fayda var. Dr. Bayraktar bu konuyla ilgili de şu önerilerde bulunuyor: “Ebeveynlerin eve abur cubur alıp onları çocuğun kolayca ulaşamayacağı bir yere koyması ve öğün sonrası küçük porsiyonlar şeklinde kontrollü bir şekilde vermeleri çocukların normal yeme davranışını oturtmasına yardımcı olur. Normal yeme, kişinin yiyeceklere anlamlar yüklemeden, fiziksel, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarına göre kontrolü kaybetmeden yemek yemesi olarak tanımlanabilir. Kişi ihtiyaçları doğrultusunda seçim yapabildiği zaman zaten sağlıklı beslenme düzenini oturtacaktır. Ailece yemek masasına oturmak, yemek yerken sohbet etmek de sağlıklı yeme davranışının gelişmesi için önemli.”
İşte birkaç öneri
• Öncelikle kendi besin seçimlerinize dikkat edin. “Ben yiyorum ama çocuğuma vermiyorum” taktiği bir işe yaramıyor. Siz yemekte gazlı içecek içiyorsanız çocuğunuz da eninde sonunda bunu içer.
• Bir besini veya yemeği asla ödül veya ceza olarak kullanmayın. “Bu hafta sana çikolata yok” ya da “Bunu yaparsan sana çikolata alırım” demek yanlış bir söylem.
• Sağlıklı ara öğünler yenilmesi, abur cubur tüketimini azaltıyor.
• Sağlıklı abur cubur olabilir mi? Neden olmasın; kuru meyveler, kuru yemişler, patlamış mısır, sütten yapılan dondurmalar, evde yapılmış ıspanaklı börek veya evde yapılmış bir kek, sütlü tatlılar, meyveli yoğurt, taze meyveler.
• Televizyon, bilgisayar veya oyun konsolu karşısında yemek yemeyin, çocuklarınıza da yedirmeyin. Yediğiniz besinin miktarını algılamanız çok zor ve elinizin altında olan her şeyi çokça yiyebilirsiniz. Yemek masada yenir.
• Arada bir paylaşarak, küçük porsiyonlar halinde tutarak abur cubur tüketimi yapmayı deneyebilirsiniz. Yasak yasak, nereye kadar? Sağlıklı abur cuburları ön planda tutarak çok sık olmamak kaydıyla, arada bir sağlıksız abur cubur da girebilir, zamanlama ve porsiyon kontrolünü geliştirir. Sağlıklı beslenme davranışını kazandırmak için yanına iyi bir besin koymaya da dikkat edin.
• Hamburger mi yiyeceksiniz, içine bol yeşillik, yanına ayran ilave edin ya da mutfağa girip hamburgeri evde çocuğunuzla birlikte hazırlayın.
• Abur cuburun zararlarını anlatın. Alışveriş yaparken etiketleri beraber okuyun. “Bunun içinde çok yağ olduğu için az yiyoruz”, “Bunun içinde mısır şurubu olduğu için çok nadir alıyoruz” diye anlatın.
Annesini gofretle tanıştıran çocuk
Diyetisyen Canan Aksoy, abur cubura bakış açısını ve bir danışanının anısını şöyle anlatıyor: “Abur cuburdan çocuklarımızı uzak tutmak için pek çok yol deniyoruz. Yasaklar daha cazip hale geldiğinden mi yoksa bir şekilde mutlaka gündelik yaşamın içine girdiklerinden midir nedir, bir yandan da bu yasaklar çoğunlukla işe yaramayabiliyor. Evde yedirmesek, okulda arkadaşını yerken görüyor, siz alışverişte almasanız bir doğum günü partisinde önüne geliyor. Meslek hayatımın başlarında bir danışanım, okula gidene kadar çocuğuna hiç gofret yedirmediğini, eve de sokmadığını anlatmıştı. Çocuk anaokuluna başladığındaysa bir gün okulda verilen gofretin yarısını yiyip kalanını cebine koyup eve getirmiş ve “Anne bugün okulda bana harika bir şey verdiler, senin de tadına bakmanı istiyorum’’ demiş. Danışanım; “Gülsem mi ağlasam mı bilemedim ama bunca yıldır yaptığımın bir faydasının olmadığını gördüm” demişti. Çocuklarımıza abur cuburu yasaklamak da çözüm değil. Peki bu konuda neler yapabiliriz?”
Sağlıklı atıştırmalıklar
Pişmeyen kek
Malzemeler
• 1 su bardağı fındık
• 1 su bardağı dut kurusu
• 5 adet günkurusu kayısı
• 3 yemek kaşığı yulaf ezmesi
Sos için
• 2 yemek kaşığı şekersiz fıstık ezmesi
• 1 yemek kaşığı kakao
• 1/2 çay bardağı süt
Hazırlanışı
Malzemelerin hepsini ayrı ayrı blender’dan geçirin, daha sonra karıştırın. Blender’dan geçirdiğiniz karışımın üstüne sos malzemelerini de ilave edip yoğurun. 10 eşit parçaya bölüp şekil verin. Üzerine Hindistan cevizi dökebilirsiniz. İster böylece tüketin, isterseniz buzdolabına kaldırıp iki saat sonra yiyin.
Ispanaklı börek
Malzemeler
• 1 adet yufka
• 1 çay bardağı maden suyu
• 1 adet yumurta
• 1 çorba kaşığı sıvı yağ
• 1 demet ıspanak
Hazırlanışı
Bir yufkayı dörde bölün. Maden suyu, yumurta ve sıvı yağı çırpıp böldüğünüz yufkaların içine sürün. Ispanağı kendi suyunda kavurun. Ardından yufkaların içine koyup sarın. Üzerine yine yumurta sarısı sürebilirsiniz. Fırın tepsisine fırın kağıdı serip pişirin.
Yazı: Ece Üremez
Hadi itiraf edin, az önce okuduklarınız tüm annelerin olduğu gibi sizin de başınızdan geçti. Abur cubura karşı başlatılan dünya savaşından en çok nasibini alanlar da çocuklar oldu. Yanlış anlaşılmasın, bu abur cubur kategorisine giren besinlere karşı bir övgü yazısı değil. Sadece şunu sorgulamak gerek; sizce de biraz abartmıyor muyuz?
Sağlıksız beslenme alışkanlıklarının neredeyse en tehlikelisi sayılan abur cubur tüketimini mercek altına aldık. Öncelikle onları doğru tanımlayabilmek adına ortak özelliklerine göz atmakta fayda var; besleyici öğe içermeyen, tuz-şeker oranı ile doymuş yağ ve trans yağ oranları da yüksek olan, içinde vitamin ya da mineral namına hiçbir şey barındırmayan, hiç posa içermeyen ve bir o kadar da katkı maddesi içeren tüm yiyecekler bu gruba aittir. Bir başka deyişle boş kalori deposu olan bu zararlı besinler obeziteden kansere, kalp hastalıklarından mide ve bağırsak sistemi sorunlarına kadar pek çok hastalığa da zemin hazırlıyor. Bu gerçekler karşısında çocuklar her ne kadar mısır gevreği ya da çikolata diye tuttursa da anne-babaların eli kolu kaçınılmaz olarak bağlı. Ancak son dönemde sağlıklı beslenme ile ilgili başlatılan bilinçlenme çalışmaları adeta bilinçsizliğe varacak derecede bilgiyle dolup taşmamıza neden oldu. Nihayetinde de dengeli beslenme konusu abartıldıkça abartılmış, amacından şaşmış yasaklar politikasına dönüştürüldü.
Yemek duygusal bir mesele
İşte tam bu noktada Psikolog Dr. Feyza Bayraktar şunları söylüyor: “Son dönemlerde ebeveynlerin en titizlendikleri konulardan biri çocuklarının sağlıklı beslenmesi. Yalnız bu konuda duydukları, okudukları tüm doğruları uygulama çabaları istedikleri sonuçları vermeyebiliyor. Bunun temel sebebi, yemenin sadece fiziksel bir ihtiyaç değil aynı zamanda duygusal ve sosyal bir ihtiyaç olduğu gerçeğini göz ardı etmeleri. Eğer yemek sadece fiziksel bir ihtiyaç olsaydı, bu kadar çeşitli yiyecek olmaz, insanlar bilim kurgu filmlerindeki gibi bir kapsülle besin ihtiyaçlarını giderebilirlerdi.”
Abur cuburun yerini doldurun
Aslında beslenme alışkanlıklarımıza dair hepimizin unuttuğu en önemli detay bu denilebilir; yemek yemenin yarattığı duygusal ve sosyal tatmin. Çocukları istedikleri atıştırmalıklardan tamamen mahrum bırakmak onları bu anlamda küçük mutluluklardan da uzaklaştırmak anlamına geliyor. Elbette size önerimiz, çocuk ne isterse vermeniz, her canı çektiğinde önüne bir kase cips sürmeniz değil. Şunu denemek gerek; yasak yiyecekler listesi hazırlamak yerine abur cubur muadili olabilecek besinlerin listesini oluşturmak ve hiç vermemek yerine belli aralıklarla belli ölçülerde vermek. Zira Dr. Feyza Bayraktarın da dediği gibi; “Çocuğa en sağlıklı besinleri vermeye çalışmak, bir çok yiyeceği yasaklamak çocuğun sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanması için yardımcı olmaktan çok yasaklanan yiyecekler için karşı konulmaz bir istek duymasına, kontrolsüzce ve gizlice yemesine sebep olabiliyor.” Yasaklar çoğu kez yasak olanı daha cazip kılmaktan başka işe yaramıyor. Siz çocuğunuzun şeker yemesini engelleyerek farkında olmadan onun daha çok şeker talep etmesine neden oluyorsunuz. Onun yerine şunu deneyebilirsiniz; hiç çikolata yedirmemek yerine haftada bir izin vermek.
Önce siz yapın
Bu noktada anne-babalara da önemli görevler düşüyor. Dengeli ve sağlıklı beslenmek öncelikle sizin kendi adınıza en büyük sorumluluğunuz… Çocuklarınız, sizi akşamları televizyon karşısında çeşit çeşit çikolata yerken gördüğünde inandırıcı olmanız ne yazık ki mümkün değil. Dr. Bayraktar da şunları önemle vurguluyor: “Çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak için öncelikle ebeveynlerin çocuğa beslenme alışkanlıkları konusunda rol model olması gerek. Ebeveynler kahvaltıyı atlarken, çocuğa zorla kahvaltı alışkanlığı kazandırmak ya da ona sebze yedirmeye çalışmak sonuç vermez. Belli yiyecekleri yasaklamak çocuğun o yiyecekleri tanımayacağı ve alışkanlık kazanmayacağı anlamına gelmez çünkü çocuk büyüdükçe arkadaş ortamında o yiyecekleri tatma fırsatı bulacak ve evde yasak olduğu için gizlice dışarıda kontrolsüzce yemeye başlayacaktır.”