Elele hamilelik terimleri sözlüğünün bu maddesinde ‘Sezaryen’ kavramına bakıyoruz. Sezaryen nedir? Sezaryen nasıl yapılır? Sezaryen doğum hangi durumlarda tercih edilir gibi merak edilen soruları Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cevahir Tekcan yanıtladı. İşte soru ve cevaplarla sezaryen…
Sezaryen doğum nedir? Sezaryen doğum nasıl yapılır?
Tekcan, sezaryenle ilgili şu bilgileri veriyor:
Sezaryen bir doğum şeklidir; annenin cildine yapılan cerrahi kesi ile bebeğin dünyaya getirilmesidir. Vajinal doğumun mümkün ve güvenli olmadığı ya da anne veya bebeğin sağlığını riske atan bir durum varlığında tercih edilmektedir. Sezaryen ile doğum için yapılması gereken ilk durum anestezi şekline karar verilmesidir. Günümüzde sezaryen doğumlar aksi gerekmedikçe, göğüsten ayaklara kadar uyuşturan omurilik blokları ile yapılmadıktadır. Bunlar, spinal veya epidural anestezi olarak ikiye ayrılmaktadır. Spinal anestezi ile operasyondan sonra ağrının hissedilmesi 4 saati bulmaktadır. Epidural anestezide ise omurilik bölgesine yerleştirilen bir kateter yardımıyla ağrı kontrolü uzun süre sağlanabilmektedir. Anestezi sonrasında idrar kesesinin yaralanmasını engellemek ve idrar boşaltmak için mesaneye sonda uygulanmaktadır. Sonda genellikle spinal veya epidural anestezi sonrasında uygulanmaktadır, bu nedenle ağrılı bir işlem değildir. Daha sonra karın bölgesi antiseptik solüsyonlarla temizlenir, cerrahi bölge dışındaki tüm bölgeler steril örtülerle kapatılır. Sonrasında, daha sıklıkla tam pelvis kemiğinin tam üst kısmına yatay bir kesi yapılmaktadır. Nadir durumlarda ise göbekten aşağıya uzanan dikey kesiler tercih edilebilmektedir. Karın açıldıktan sonra rahme yatay fakat bazı durumlara dikey olmak üzere kesi yapılarak bebek karından çıkarılır. Bebek çıkarıldıktan sonra kordonu kesilir. Ardından, plasenta çıkarılır, rahim için temizlenir ve tüm katmanlar dikişlerle kapatılarak tamir edilir. Eğer bir komplikasyon yoksa ya da doğal seyirli ilerlemiyorsa sezaryenin başlamasıyla bitişi genellikle 30 dakika ile 1 saat arasında değişmektedir. Uyanıksanız, bebeğinizi ameliyat başladıktan kısa bir süre görebilir, dokunabilir ve hatta koşullar uygunsa emzirebilirsiniz.
Hangi durumlarda sezaryen doğum tercih edilir?
Eğer vajina doğumu engelleyen bir durum varsa sezaryen doğu önerilmektedir. Bu durumlardan bazıları önceden tespit edilebilmektedir ve sezaryen önceden planlanabilir. Bazı durumlarda ise vajinal doğumun takibi sırasında sezaryen doğum gerekebilir. En sık görülen sezaryen doğum nedeni; doğumun ilerlemesindeki başarısızlık veya doğumun durmasıdır. Tüm sezaryen doğumların üçte biri doğumun ilerlememesi ya da durması sonucu gerçekleşmektedir. Normal bir doğum süreci ilk doğumlarda ortalama yedi saat civarındadır, daha önce doğum yapmış kadınlarda ise bu süre 14 saattir. Eğer doğum süresi bu sürenin üzerine çıkıyorsa doktorunuz birtakım istenmeyen durumları önlemek için sezaryen doğumu önerebilir. Diğer sık karşılaştığımız sezaryen doğum nedenlerinden bir tanesi ise anormal bebek kalp atım hızıdır.
Normalde bebeğin kalp atım hızı 120 ila 160 atım/dakika arasında değişmektedir. Bu normal doğum sürecinde monitörize edilmektedir. Eğer bebeğin kalp hızında bebeğin kalp atım hızında sorunlar yaşanıyorsa ve gerekli önlemler alınmasına rağmen bebeğin kalp atım hızı düzelmiyorsa acil sezaryen gerekebilmektedir çünkü bebeğin kalp hızı traseleri bebeğin iyi olduğunu gösteren en önemli belirteçlerden birisidir. Bir diğer sezaryen doğum nedenlerinden bir tanesi ise bebeğin anormal pozisyonda olmasıdır. Normalde bebek, annenin kemik yapısı içerisine girerken baş aşağı ve yüzü annenin sırtına dönük olarak girer. Bebeğin başının aşağıda olması normal doğum için yeterli değildir, başının da normal pozisyonda olması gerekmektedir. Özellikle doğum takibi sırasında başın ters pozisyonla yerleşmesi acil sezaryen nedeni olabilmektedir. Bebeğin poposunun aşağıda olması ya da bebeğin yan pozisyonda gelmesi de sezaryen nedenleri arasındadır. Bebeğin boyutu da sezaryen nedenleri arasındadır, eğer bebeğiniz pelvisinize göre büyük boyuttaysa vajinal doğum mümkün olmayabilir. Bebeğiniz bazı doğumsal anomalileri içeriyorsa; konjenital kalp hastalığı varsa ya da beyninde sıvı toplanması gibi durumlarda doğum sezaryen ile gerçekleşebilir. Bebeğinizin eşi yani plasentada sorunlar varsa, plasenta bebeğin geliş yolunu kapatıyorsa yani plasenta previa varsa, plasenta rahim dokusu içerisine yapışmışsa veya plasentanın erken ayrılma belirtisi varsa sezaryen doğum kaçınılmaz hale gelmektedir. Eğer annede şeker hastalığı, yüksek tansiyon, aktif herpes enfeksiyonu ya da aktif HPV veya HIV enfeksiyonu varsa, bebeğin korunması amaçlı sezaryenle doğum önerilmektedir. İkiz ve daha fazla bebek taşınıyorsa, daha önce sezaryen ile doğum gerçekleştiyse ya da rahimde bir miyom ameliyatı geçirilmişse bu durumlarda da sezaryen ile doğum önerilmektedir.
Sezaryen doğumların komplikasyonları nelerdir?
Sezaryen doğum, bir majör cerrahidir yani sık yapılmasına rağmen küçümsenmemesi gerekmektedir. Tüm ameliyatlar hangi komplikasyonları içeriyorsa sezaryen operasyonu da bu komplikasyonları içermektedir. Ameliyat sırasında verilen ilaçlara reaksiyonlar görülebilmektedir, ameliyat sırasında kanama görülebilmektedir, mesane ve bağırsak gibi majör organ yaralanmaları olabilmektedir. Sezaryen sonrasında rahim enfeksiyonları, yara yeri enfeksiyonları, sonda uygulamasına bağlı olarak idrar yolu enfeksiyonları da gözlenebilmektedir. Özellikle genel anestezi ile sezaryen olunmuşsa bağırsak fonksiyonlarının tekrar düzene girmesinde sıkıntılar yaşanabilmektedir. Kanda pıhtılaşma bozuklukları, emboli dediğimiz pıhtı atması gözlenebilir. Sezaryen ile doğum yapan kadınlarda ileriki dönemde vajinal doğum yapma ihtimali diğer normal popülasyona göre düşmektedir, özellikle rahime atılan dikey skarlarda normal doğum yapılamamaktadır çünkü bu tür skarlarda diğer bir gebelikte rahmin sezaryen yerinden ayrılma ihtimali oldukça yüksektir.
Sezaryen normal doğumdan daha acı verici midir?
Bu soruyu cevaplamak iki nedenden dolayı zordur çünkü herkesin ağrı eğişi ve acıya dayanma gücü birbirinden farklıdır. Normal doğum sırasında özellikle epidural anestezi verilmediğinde doğum sırasındaki ağrılar oldukça kuvvetli şekilde hissedilebilir ve bebeği çıkarırken de itmek için oldukça çabalanması gerekmektedir. Sezaryen sırasında doğum ağrısı çekilmez ve bebeğin çıkarılması için itici kuvvete ihtiyaç yoktur. Ancak sezaryen doğumda sonraki işlem daha ağrılı olabilmektedir çünkü doğum büyük bir ameliyattır ve yeni bir iyileşme süreci vardır. Bazı vajinal doğumlar da oldukça travmatik ve karmaşıktır bu nedenle iyileşme süresi daha uzun olabilmektedir. Özellikle bebeğin çıkım sırasında eğer vajinada hasar meydana geldiyse iyileşme süreci normal doğum sonrası da uzayabilmektedir.
Sezaryenden sonra ağrı olur mu? Ne kadar sürer?
Sezaryen ile doğum sırasında özellikle spinal veya epidural anestezi ile ağrı hissedilmemektedir. Bebek çıkarken, doktorunuz uterusunuza bir bası yaptığında hafif bir bası hissi ve nefes darlığı hissedebilirsiniz. Ancak, doğumdan sonra ağrı olabilmektedir. Ağrı özellikle birkaç gün çok kuvvetlidir, daha sonraki birkaç hafta boyunca iyileşme devam ettikten sonra azalarak geçmektedir. Ağrı, doktorunuzun vereceği ağrı kesicilere iyi yanıt vermektedir. Kesi bölgesine yapılan herhangi bir baskı rahatsızlık verebilmektedir. Örneğin; öksürmek, hapşırmak, gülmek veya o bölgeye hafif bir bası hissi ağrıya neden olmaktadır. Bu nedenle, özellikle sezaryen sonrasında o bölgeye uygulanan daha yumuşak havlular, yumuşak kıyafetlerin tercih edilmesi ve istirahat, ağrının azalmasına yardımcı olacaktır.
Sezaryen doğumdan sonraki ilk bir hafta ağrılar daha kuvveti olabilmektedir ve bu süreçte ağrı kesici ihtiyacı görülebilmektedir. Fakat, birkaç hafta geçtikten sonra ağrı kesici ihtiyacı ortadan kalmaktadır. Ağrının tamamen ortadan kalması 6-8 hafta kadar sürebilmektedir. 12 haftadan uzun süren ağrılarda mutlaka doktorla veya fizyoterapistle konuşulmalıdır. Bazı insanlar, ameliyattan aylar ve hatta yıllar sonra bile sezaryen izlerinde ağrı ve uyuşukluk olduğunu hissedebilirler. Kesi işlemi sırasında sinir uçları bozulabilmektedir, bu da uyuşmanın en yaygın nedenidir. Kesi ağrısının en yaygın nedeni ise o bölgede oluşan yapışıklıklar ve skarlardır. Ancak, özellikle endişe duyulmasına ve düzenli olarak ağrı çekilmesine neden oluyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Sonuç olarak, bir sezaryen doğumun ne kadar acı verici olduğundan korkmak oldukça normaldir. Sezaryen doğum oldukça büyük bir ameliyattır, ağrı beklenen bir olgudur. Eğer bu ağrıdan korkuluyorsa bu mutlaka doktor, partner ve arkadaşlarla paylaşılmalıdır.
BU İÇERİKLER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR