Yazı: Sinem Gürleyük
Onların faturaları ödemek, toplumsal sorunlara ilgi göstermek, oy vermek ya da yemek pişirmek gibi sorumlulukları yok. Ancak onların da istekleri ve kendi kafalarına göre yolunda gitmeyen bazı işleri olabilir. Çocuklarınızı bu stresten ve endişelerden koruyamazsınız ama onlara stresle baş etmenin yöntemlerini öğreterek destek olabilirsiniz.
Hep söyler dururuz ‘keşke çocuk olsam’ diye. Hayatta başa çıkamadığımız sorunlarla karşılaştığımızda ya da stresli zamanlarda bu cümleyi kurup iç çekeriz. Dertsiz dönemleri hatırlarız. Ancak o zamanlarda fark etmediğimiz şey çocukken de kendimize göre stresimizin olduğu. Halbuki çocuklar da stresle karşı karşıya kalabiliyor. Onların endişeleri, yaşları ve hangi evrede olduklarına göre değişiyor. Ergenlik öncesinde genellikle notlar, testler, vücutlarındaki değişimler, arkadaşlara uyum sağlamak, voleybol takımına alıp alınmamak bu streslerin başlıca kaynakları olabiliyor. Dünyanın daha büyük bir parçası olduklarını hissetmeye başladıkları için aynı zamanda, haberlerde duydukları veya okulda öğrendikleri dünya sorunları (terör, savaş, küresel ısınma, nesli tükenmekte olan hayvanlar, kirlilik ve doğal afetler…) hakkında da endişelenebiliyorlar. Okul hayatı ve sosyal çevre gibi etkenler çocuklarda bazen kaldırabileceklerinden daha fazla baskı yaratabiliyor. Onu okuldan ya da sosyal çevreden uzaklaştırarak stres yaşamasını önleyemezsiniz ancak bu stresle nasıl başa çıkacağını öğretebilirsiniz. Eğer bunu yaparsanız özgüvenlerinin artmasına yardımcı olarak hayat boyu karşılaştıkları zorlukları daha kolay yenmelerini de sağlayabilirsiniz. İşte birkaç öneri…
AKLINDA NE OLDUĞUNU ÖĞRENİN
Onun hayatında neler olup bittiğiyle ilgilenin. Gündelik olayları anlatırken olanlar hakkında ne düşündüğünü ve nasıl hissettiğini sorun. Eğer çocuğunuz bir konuda endişeli görünüyorsa duygularını dökmesi için onu cesaretlendirin. Eğer yapabiliyorsanız çocuğunuzun hissettiğini düşündüğünüz şeyleri ifade edin: “Görünüşe göre, oyun bahçesinde olan şeyden dolayı hala kızgınsın…” gibi cümlelerle aklındakileri ve hissettiklerini öğrenmeye çalışın. Fakat bu noktada dikkat etmeniz gereken şey onu suçlamayan cümleler kurmanız. Eğer suçlandığını düşünürse çok daha fazla strese girebilir. Detayları sorun ve dikkatlice dinleyin. Bazen sadece paylaşmak o yükü omuzlarından atmalarını sağlayabilir.
PROBLEMLERİYLE İLGİLENİN
Onun problemleriyle ilgilenmeniz, çocukların desteklenmiş ve anlaşılmış olduğunu hissetmelerine yardımcı olur. Onu her konuda dinleyin. Sadece ağlayarak geldiği zamanlarda değil, mutluyken de anlattığı hikayeleri dikkatle dinlemelisiniz. Ve bu pozitif durumlarda da ne hissettiğini öğrenmeye çalışın. Kötü durumlarda yargılama, suçlama, nutuk çekme gibi dürtülerinize hakim olun. Bütün hikayeyi duymaya çalışın, arada hikayeyi dinlediğinizi belli etmek için sorular sorun. Aceleye getirmeyin, zamanınızı kullanın. Hikaye bittikten sonra
örneğin; “Bu senin için kırıcı olmuş olmalı” veya “Seni oyunlarına almadıkları için böyle hissetmen çok normal” gibi cümlelerle onu anladığınızı ve duygularının normal olduğunu ifade edin. Anlaşılmış ve dinlenmiş hisseden çocuk sizin desteğinizi de hisseder ve bu, stresli durumlarla başa çıkmasına yardımcı olur.
REHBERİ SİZ OLUN
Onu dinleyip, anladıktan sonra yapmanız gereken şey bu endişeleri azaltmak. Mesela fen sınavı için endişeleniyorsa ona birlikte çalışmayı teklif edebilirsiniz. Ancak bu noktada yapmamanız gereken şey şu; çocuğunuzun problemini kendiniz çözmeyin. Mesela arkadaşlarıyla yaşadığı problemi çözmek için araya girmeyi denemeyin. Bunun yerine oyun parkında diğer çocukların dikkatini çekebilecek oyunları çocuğunuza öğreterek diğer çocuklarla olan ilişkisini kuvvetlendirmesine yardımcı olabilirsiniz.
RESMİN BÜTÜNÜNE BAKMASINI SAĞLAYIN
Bazen çocuklar resmin bütününe bakamadıkları için o an yaşadıkları stresi hayat boyu çekeceklerini zanneder. Mesela saçı kötü kesildiği için ağlayan çocuğunuza nasıl hissettiğini
anladığınızı söyleyin ve ardından saçlarının çok kısa sürede uzayacağını hatırlatın. Ya da sürekli yedek kulübesinde oturan ve bu durumdan şikayetçi olan oğlunuza sonraki sezona daha iyi hazırlanabileceğini ama ne olursa olsun onunla hayat boyu gurur duyacağınızı söyleyin. Ne yaşanırsa yaşansın her şeyin iyi olacağını ona arada bir hatırlatmayı ihmal etmeyin.
SOSYAL OLAYLARA KARŞI DUYARLI OLMASINA YARDIMCI OLUN
Çocuklar üzerinde bazen haberlerde duydukları savaş, küresel ısınma, nesli tükenen hayvanlar gibi konular büyük endişeler yaratabiliyor. Sizin bu durumda yapmanız gereken şey konuyu derinlemesine (onun bilmesi gerektiği kadarıyla) anlatıp, kafasındaki yanlış anlaşılmaları düzeltmek ve büyüklerin bu problemleri çocukları korumak adına nasıl çözmeye çalıştıklarını anlatmak. Dünyada olup bitenlerle ilgili çocuğunuzla birlikte fark yaratmak isterseniz savaş bölgesine yardım eden kuruluşlara yardım edebilirsiniz. Bu, çocuğunuzun gönüllü çalışmanın ne olduğunu anlamasına da yardımcı olur.
RAHATLATIN VE MORAL VERİN
Bazen çocuklar endişelendiklerinde, ihtiyaçları olan tek şey ebeveynlerinin onları rahatlatması, yanlarında olması ve moral vermesi oluyor. Bir kucaklaşma, birlikte keyifle geçirilen birkaç saat… Çocuklar her zaman onları rahatsız eden şeylerden konuşmaktan hoşlanmayabilir. Eğer bunu hissederseniz onu rahatlatacak şeyler söyleyip, hep yanında olacağınızı hissettirin. Birlikte eğlenceli aktiviteler yapın.
İYİ BİR ROL MODEL OLUN
Çocuklara verilen en güçlü ders, söylediklerimizden çok gösterdiklerimiz. Kendi endişelerinize olan tepkileriniz, çocuklarınızın gündelik problemlere karşı olan duruşunu belirleyebilir. Eğer uzun bir yapılacaklar listesine kızgın bir tepki verirseniz, çocuğunuz bunun o durum için geçerli bir tepki olduğunu beynine kodlar. Tepkileriniz ve çözümlerinize iyi bir örnek oluşturun. Optimist ve kendine güvenli bir tepki vermeniz demek, çocuğunuza problemlerin geçici olduğunu ve yarının yeni bir gün olduğunu öğretir. ‘Yapabilirim’ tavrını gösterdiğiniz sürece, çocuğunuz da aynı tepkileri göstermeye başlar.
STRESİ LİMİTLEYİN
Eğer belli birtakım durumlar strese neden oluyorsa, bu durumları değiştirmenin bir yolu olup olmadığını araştırın. Örneğin, çok fazla okul sonrası aktivitesi varsa ve bunlar ödev stresine neden oluyorsa, bu aktiviteleri azaltmayı deneyebilirsiniz.