Kardeşten daha önemli faktörler var
“Çocuğun tek olmasından çok çocuğun nasıl yetiştirildiği önemli. Tek çocuk olmakla ilgili sorunların pek çoğu anne-babanın tutumları ile azalabilir ve hatta ortadan kaldırılabilir. Çocuk yetiştirmede aile yaklaşımı, ailenin çocuğu ihmal edip etmemesi, sorunları ile ilgilenip ilgilenmediği, çocuğuna karşı sabırlı olup olmadığı, çocuğunu dinleyip dinlemediği, sorunlarını çözmekte yardımcı olup olmadığı gibi etkenler, kardeş sayısından çok daha önemli faktörler olduğunu gösteriyor.”
Daha olgun olabiliyorlar
Elbette tek çocukla, çok çocuk arasında farklılıklar var. Klinik Psikolog Zeren Okçu Kadıoğlu’na göre; ebeveynlerle geçirilen birebir ve kaliteli zaman, çocuğun zihinsel kapasitesinin gelişmesine ve daha olgun davranış kalıpları edinmesine yardımcı oluyor. Psikolog Niltem Hürfikir ise, başka bir açıdan yaklaşarak tek çocukların yetişkinlerle çevrili bir ortamda büyüdüklerinde kendi yaşıtlarıyla sosyal ilişki kurmakta zorlanabileceklerine dikkat çekiyor. Ancak yine anne-babaların yardımıyla, çocuğun yaşıtlarıyla daha çok vakit geçirebilecek ortamlar sağlanması, bu sorunun üstesinden gelinmesini kolaylaştırıyor.
Çocuk yetiştirirken aile yaklaşımında; çocuğun ihmal edilip edilmemesi, sorunlarıyla ilgilenip ilgilenilmemesi, çocuğa karşı sabırlı olunup olunmadığı, çocuğun dinlenip dinlenmediği, sorunlarını çözmekte yardımcı olunup olunmadığı gibi etkenler kardeş sayısından çok daha önemli faktörler olduğunu gösteriyor. Yani özetle çocuğun tek olmasından çok, çocuğun nasıl yetiştirildiği önem kazanıyor.
Tek çocuk da paylaşmayı bilir
“Tek çocuk olarak büyümek, bencilliğe, şımarıklığa, benmerkezciliğe yol açar” düşüncesi de yanlış kabul ediliyor. Psikolog Niltem Hürfikir, “Tek çocuk paylaşmayı bilmez, sosyalleşemez şeklindeki ifadeler aslında önyargıdır. Bazen kardeşi olanlardan bile daha sağlıklı psikolojik gelişim gösterebilen tek çocuklar var. Kardeşi olması paylaşmayı öğrenmesi için zemin hazırlıyor tabii. Ama bu tek çocuğun paylaşmayacağı anlamına gelmez.”
Yaşıtları ile olması için fırsat yaratın
Psikolog Niltem Hürfikir, tek çocuklu ailelere çocuk yetiştirmede yol gösterecek bazı ipuçları paylaşıyor:
• Çocuğun her istediği yapılmamalı. Onun her istediğini yapmak, gelecekte mutsuz, doyumsuz ve huysuz bir kişi olmasına yol açabilir.
• Anne-baba beklentileri, çocuğun yaşına ve kişisel özelliklerine uygun olmalı.
• Başka çocuk modeli olmadığı için ondan ‘yetişkin davranışları’ beklenmemeli.
• Suçluluk, hata ve yetersizlik duyguları yaşamasına izin verilmemeli.
• Kendi yaşıtları ile vakit geçirmesine izin verilmeli ve ortam sağlanmalı.
• Kurallar, sınırlar, eşitlik ve sorumluluklar öğretilmeli.
Yazı: Neslihan Böle Arslan
İlk çocuğunuzu kucağınıza aldınız. Ya hemen bir bebek daha doğurmak isteyeceksiniz ya da “Bir çocuk daha mı, tövbe!” diyeceksiniz. Bu ilk tepki, yaşadığınız doğum deneyimine bağlı olarak değişeceğinden ciddiye almıyoruz. Farz edelim birkaç yıl geçti ve artık bebeğiniz kendi başına yemeye, yürümeye ve konuşmaya başladı. İkinci bir çocuk yapmanın vakti geldi mi ne?
Oysa her şey daha yeni düzene giriyordu ve siz kendinize vakit ayırmaya ufaktan başlamıştınız. Doğum sonrası sızılar, emzirme sorunları, bez ve yemek hazırlama telaşları yaşayan anne gitmiş, yerine tecrübeli ve sakin bir anne gelmişti. Böyle düşününce bir çocuk daha istediğinizden çok emin değilsiniz. O süreçleri yeniden yaşamak gözünüzü korkuturken, çocuğunuzu kardeşten mahrum bırakacağınızı düşündükçe kendinizi suçlu hissediyorsunuz. Zaman da geçiyor, ne yapmalı?
İkinci daha kolay olabilir
Öncelikle başkalarının baskısıyla ya da sırf kardeş yapmak için hamile kalmayın. İkinci bir çocuk sahibi olmak konusundaki kararınız, sizin ve eşinizin isteğine ve şartlarına bağlı olarak değişmeli. Başkaları ısrar ediyor ya da kardeşsiz kalmasın diye ikinci bir çocuğa karar vermek ileride anne-babaları psikolojik anlamda zorlayabiliyor. Tabii ki karar alırken, ‘yeniden mi aynı süreçler’ diye olumsuz şeylere de odaklanmayın. Siz artık tecrübeli bir annesiniz. Hem ikinci bebeğinizin bakımının zor olacağı ne malum?
“Anne, ben kardeş istiyorum”
Bazen çevredeki baskı neyse de, ilk çocuk kardeş istemeye başlarsa anne-babalar ne yapacağını şaşırıyor. Memorial Şişli Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikolog Zeren Okçu Kadıoğlu, çocuğunuz kardeş istiyor diye ikinci bir çocuğa karar vermenin sonuçlarını ise şöyle anlatıyor:
“Bu şekilde çocuk sahibi olmak gibi önemli bir kararı ve sonuçlarını diğer çocuğunuzun üzerine yıkmış olursunuz. Unutmamak gerekir ki bugün kardeş istiyorum diyen çocuğunuz kardeşi doğduktan sonra isteksiz ve ilgisiz olabilir. Böyle bir durumda ‘Sen istiyorsun diye kardeşin geldi. Şimdi neden ilgilenmiyorsun’ tarzındaki bir yaklaşım, çocuğunuza yaşının üzerinde psikolojik yük bindirecek ve kendini zaman zaman suçlu hissetmesine ve öfkelenmesine neden olacak. Çocukların bilişsel gelişim olarak karar mekanizmaları ve detayları düşünmeleri yeterli ölçüde gelişmediğinden, ikinci bir çocuk kararı alınacaksa bunun avantajları ve dezavantajları, ebeveynler tarafından düşünülerek karar verilmeli.”
Tek başına sağlıklı büyür mü?
Anne-babaların ‘kardeş endişesi’ yaşamasının nedenlerinin en başında çocuğun sağlıklı gelişimi geliyor. Oysa tek çocukla, çok çocuklu bir ailede büyüyen çocuklar arasında gelişim açısından bir fark ya da sorun görülmemiş. Medical Park Hastanesi’nden Psikolog Niltem Hürfikir, çocuğun kişilik yapılanmasına kardeş sayısından çok anne-baba davranışlarının etkisi olduğunun özellikle altını çiziyor.